Baştan uyarıyoruz… Sayfaları çevirdikçe çok farklı bir Sinem Kobal karşılayacak sizi. Bu kez her zaman gördüğünüzden daha iddialı ve daha başka… Şaşırmaya hazır olun!
Bu Sinem Kobal ile ilk röportajım değil. Aradan geçen yıllara rağmen sanki en son dün görüşmüşüz gibi yine aynı sıcaklıkla saatlerce oturup konuştuk. Koşullara, çevreye ya da hayatımıza girip çıkan insanlara bağlı olarak, hepimizde yıllar içinde birçok şey değişiyor. Sinem’de de mutlaka değişen şeyler olmuştur. Yine de tek bir şeyden eminim ki; genç yaşına rağmen yıllardır hayatımızda olan oyuncunun pozitif tavrından ve etrafa yaydığı o sıcak enerjiden eksilen hiçbir şey olmamış. Eskiler ‘güzel huylu’ derler ya, Sinem’i anlatmak için söyleyeceğim de bu işte. Onu da hayatta mutsuz eden durumlar oluyor fakat yine de aradan çıkardığı küçük mutluluklar çığ gibi büyüyerek yüzündeki o gülümsemeyi her an korumasını sağlıyor. Cool olmanın büyük meziyet sayıldığı günümüzde, Sinem tüm samimiyetiyle insan ayırt etmeksizin herkese içtenlikle yaklaşıyor. 48 saat hiç uyumadan geldiği ve Mahizer Aytaş’ın sıra dışı styling’iyle bambaşka bir görünüme büründüğü çekimimizin ertesi sabahında buluştuk Sinem’le. Heyecanla girdi kapıdan ve henüz uyanmasına rağmen müthiş bir enerjiyle sarıldı bana. Oturur oturmaz bir kahve söyleyip anlatmaya başladı… Eminim bu koyu sohbete tanıklık ederken siz de bizim gibi zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.
Röportaj: GÖZDE EYİBİLİR
Fotoğraflar: KORAY BİRAND
Styling: MAHİZER AYTAŞ