Parsons School of Design’da Moda Tasarım eğitimi almak üzere gittiği New York’tan, bir gün Paris’e taşınma fikriyle İstanbul’a dönen Aslı Abbasoğlu, sekiz yıldır evi olarak gördüğü Beymen’de çalışıyor ve markanın kreatif direktörü Murat Türkili ile beraber Beymen Academia’yı tasarlıyor.
Evine konuk olduğumuz Aslı Abbasoğlu’nun bakım sırlarını bizzat kendisinden dinlemeye davetlisiniz!
Gençlik Dönemi
“Ailemde ve hatta hiçbir tanıdığımda olmayan hiper reaktif bir cildim var. Klasik hassasiyetten farklı olduğu için teşhisi uzun zaman aldı ama bunun, benim önüme geçen bir şey olmasına asla izin vermedim. Belki de bu nedenle çok küçük yaştan itibaren kendime iyi bakmak lüksten çok olağan bir rutin oldu benim için. Cilt uzmanı Aida Bicaj; ‘Evinin içine ne kadar iyi bakarsan bak, önemli olan çatısıdır’ der. Hassas bir cildi bir yere kadar kontrol edebilirsiniz. Ben edemediğimde kırmızı bir ruj sürüp işime bakıyorum. Lise hayatımı geçirdiğim Robert Kolej’deki kütüphanemiz, Türkiye’de bulunması oldukça zor, pek çok genç kız dergisi arşivine sahipti. Arkadaşlarımla Seventeen ve Teen Vogue dergilerindeki saça röfle atmak, göze eyeliner çekmek gibi tüm güzellik ipuçlarını ezberlemiştik. Pembe ve mavi saçtan (ki bu sebepten uyarı alıp, eve bile yollandım), simli farlara ve siyah ruja kadar tüm marjinal görünümleri ergenlik dönemimde tükettim diyebilirim. Deneysel hareketlerim de lise hayatımla beraber son buldu ve daha sakin bir görüntüye geçmeyi tercih ettim.”
Gençlik Dönemi
“Ailemde ve hatta hiçbir tanıdığımda olmayan hiper reaktif bir cildim var. Klasik hassasiyetten farklı olduğu için teşhisi uzun zaman aldı ama bunun, benim önüme geçen bir şey olmasına asla izin vermedim. Belki de bu nedenle çok küçük yaştan itibaren kendime iyi bakmak lüksten çok olağan bir rutin oldu benim için. Cilt uzmanı Aida Bicaj; ‘Evinin içine ne kadar iyi bakarsan bak, önemli olan çatısıdır’ der. Hassas bir cildi bir yere kadar kontrol edebilirsiniz. Ben edemediğimde kırmızı bir ruj sürüp işime bakıyorum. Lise hayatımı geçirdiğim Robert Kolej’deki kütüphanemiz, Türkiye’de bulunması oldukça zor, pek çok genç kız dergisi arşivine sahipti. Arkadaşlarımla Seventeen ve Teen Vogue dergilerindeki saça röfle atmak, göze eyeliner çekmek gibi tüm güzellik ipuçlarını ezberlemiştik. Pembe ve mavi saçtan (ki bu sebepten uyarı alıp, eve bile yollandım), simli farlara ve siyah ruja kadar tüm marjinal görünümleri ergenlik dönemimde tükettim diyebilirim. Deneysel hareketlerim de lise hayatımla beraber son buldu ve daha sakin bir görüntüye geçmeyi tercih ettim.”