Cilt bakımında alfa hidroksi asitler ve beta hidroksi asitlerin isimlerini çok duyar olduk. Güzellik rutinimize eklediğimiz ama ne olduklarını bilmediğimiz bu içeriklerin detaylarını birlikte öğreniyoruz. Evde de kullanabileceğiniz bu içerikleri nasıl uygulamak gerekiyor?
İçindekiler
Asit Nedir? Ne İşe Yarar?
Basitçe açıklamak gerekirse asitler, cilt bakımında sıklıkla ölü deriden arındırmak ve cildi yenilemek için kullanılan bir içeriktir. Asitler cilt bakımında iki ana gruptan oluşuyor; AHA (alfa hidroksi asitler) ve BHA (beta hidroksi asitler). Her iki grup da cildin üst tabakalarındaki hücreleri birbirine bağlayan maddeyi gevşetmeyi sağlıyor. Böylece daha pürüzsüz ve aydınlık bir cilt ortaya çıkıyor.
Asitler cilt hücreleri arasındaki bağı çözerken, binlercesi aynı anda açığa çıkıyor. Asitin gücüne bağlı olarak bu olay gözle görülür bir hâle bile gelebiliyor. Peeling yaptıktan sonra hiç cildinizin pul pul döküldüğünü gördünüz mü? İşte onlar hep ölü deri… Cilt yapısına göre düzeltmeyi ve iyileştirmeyi sağlayan bu asitlerin cilt bakımındaki yeri oldukça büyük. Birçok kişi, asitlerin yalnızca belirli cilt tiplerine göre olduğunu düşünüyor. Ancak, asitler her cilt tipine uygulanabiliyor, birçoğunda da etkisi oldukça güçlü.
Peki, birbirinden farklı asit içeriklerini aynı anda cildinize uygulayabilir misiniz? Sıra asit içeriklerini karıştırmaya geldiğinde, öncelikle doğru profesyonel yardımı aldığınızdan emin olun. Bazı karışımların sonucu felakete dönüşebiliyor. Bu yüzden karışım kullanılacaksa bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz.
Asit Çeşitleri
AHA’LAR
Alfa hidroksi asitler, suda çözünebilen ve cildin yüzeyinde etkili olan içeriklerdir. Özellikle ince çizgilerde ve cilt donukluğuna karşı kullanılmasıyla bilinir. Cildin dış tabakasında peeling yapmak için uygundur. Cildi aydınlık hâle getirir, ton eşitsizliğini gidermeye yardımcı olur ve hatta kolajen üretimine katkıda bulunur.
Glikolik Asit
Glikolik asit, daha önce hiç asit içeriği uygulamamışlar için güzel bir başlangıç. Şekerden gelen yapısıyla, cilt bakımında en çok kullanılan asit çeşitlerinden birisi. Tüm asitlerin içerisindeki en küçük moleküllere sahip, böylece en derine nüfuz edebiliyor. Bu da etkili olmasını sağlıyor. Yeniden kolajen oluşumunu destekliyor, cildi kalınlaştırıyor ve cilt tonunu eşitliyor. Ancak bazı durumlarda istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Derinlere etki ettiği için, yoğun peeling yapabiliyor. Bu durumda tahriş yaratma olasılığı yükseliyor. Daha önce asit içeriği kullanmamış olanlar için dermatologlar tarafından önerilmesini tavsiye ediyoruz.
Laktik Asit
Laktik asit nemlendirici etkili peeling yapan nadir içeriklerden. Asitler arasında ikinci en küçük moleküle sahip olanı. Glikolik asitten daha nazik olan bu asit, cildin nemlenmesini sağlıyor. Şeker ya da fermante sütten yaratılan laktik asit; hassas ciltlere sahip olanlar için oldukça nazik davranır. Antik Mısır’da kadınlar sütte bulunan laktik asidin cilt üzerindeki nemlendirici ve yumuşatıcı etkilerini keşfetmişlerdi. Kleopatra’nın güzelliğinin nereden geldiğine şaşırmamak gerek.
BHA’LAR
Beta hidroksi asitler, tıkanmış gözeneklere çabucak nüfuz eder. Akne oluşumunu da böylece engellemeye yardımcı olur. Yağ bezlerinin salgıladığı sebuma (yani yağa) etki eder. Ölü cilt hücreleri BHA tarafından arındırılırken, gözenekleri tıkayan yağ tabakaları da onunla birlikte gider. Cildiniz için en iyi asit içeriğinin ne olacağını bulmak biraz karışık olabilir. Bu nedenle sizin için en popüler olanlarını bir araya getirdik.
Salisilik Asit
Daha önce sivilce, akne tedavisi geçirdiyseniz bu içeriğe aşina olduğunuzu düşünüyorum. Sivilceleri küçültmede kullanılan en popüler içeriklerden birisi. Salisilik asit, gözenekleri tıkayan yağ tabakasına nüfuz ederek, çözülmesini sağlıyor. Böylece cilt üzerindeki ölü hücrelerin dökülmesine yardımcı oluyor. Üstelik bunları, önceden hasar görmüş cildi aşındırmadan yapıyor. Çünkü içeriğinde antienflamatuvar moleküller bulunuyor. Bir beta hidroksi asit çeşidi olan salisilik asit, akne üretiminde meydana gelen birçok etkiye engel oluyor. Şayet bu türde şikâyetleriniz varsa ya da cildinizdeki geniş gözeneklerden rahatsız oluyorsanız, bu içerik tam size göre.
AMİNO ASİT
Amino asitler, proteinleri oluşturan yapı taşlarıdır ve vücudumuzdaki tüm biyolojik aşamalarda büyük rol oynar. Art arda gelerek birleşen amino asitler, farklı proteinleri ve bu proteinlerden yola çıkarak farklı etkiler yaratır. Örneğin; cildi nemlendirir, su kaybını önler, cildi antioksidanlara karşı korur, kolajen üretimini artırır ve iltihabı azaltmaya destek olur.
HYALÜRONİK ASİT
Cildin nemlenmesini sağlayan asit çeşididir. Şayet cilt kuruluğundan yakınıyorsanız hyalüronik asidi deneyebilirsiniz. Diğerleri gibi ölü deriyi atmayı sağlamaz. İnsan vücudunda bulunan, cildi rahatlatan ve kayganlaştıran, doğal karbonhidrat ve nemlendiricidir. Bebekler, vücutlarında yüksek miktarda hyalüronik asit ile dünyaya gelir. Ancak yaşımız ilerledikçe, vücudumuzda bulunan miktarı azalır.
ASİTLER NASIL UYGULANMALI?
Daha önce asitli içeriklerden kullanmadıysanız öncelikle test etmelisiniz. Elinizdeki içeriği kolunuzun iç kısmında test edebilirsiniz. Uyguladıktan sonra 24 ila 48 saat arasında bekleyin. Eğer reaksiyon görmüyorsanız kullanabilirsiniz. Evde peeling yapmak istiyorsanız; cildinizi nazik bir temizleyiciyle yıkayın ve temizleyin. Kurumasını bekleyin. Ürünü T bölgenize uygulayın. Ardından yanaklarınıza ve çenenize geçin. Elinizde kalan ürünü yıkayın. Son olarak, hafif içerikli bir nemlendiriciyle cilt bakımınızı tamamlayın. Bu aşamaları boyun ve dekolte bölgenize uygulamayı da unutmayın. Sırtınızdaki sivilceler için salisilik asit içerikli vücut yıkama ürünlerini kullanabilirsiniz. Elleriniz yaşlanma etkilerini en çok gösteren bölgelerden biri, bakım yapmayı unutmayın. Asitleri gündüz bakımınıza da dâhil edebilirsiniz.