Genel

Apple iPhone 14 Pro’dan: Büyük Kaçış

“Büyük Kaçış”, yeni iPhone 14 Pro’nun inanılmaz film çekme becerilerini Türkiye’nin en efsanevi yerlerinden biri olan Kapalıçarşı’da gözler önüne seriyor. iPhone 14 Pro’nun kamerasıyla neler yapılabileceğini tüm Türkiye’ye göstermek ve ilham kaynağı olmak için Kapalıçarşı kalabalığının tam ortasında etkileyici bir aksiyon sahnesi çekilmiş. Çekimlerde iPhone kamerasının 5 farklı özelliğine odaklanılmış: Hareket modu, Sinematik mod, Makro, loş ışık ve ağır çekim. Hikayenin merkezi ve geçtiği yer Kapalıçarşı. Kapalı alandaki 61 sokağı, 21 girişi ve 4.000’den fazla dükkanıyla dünyanın en eski ve en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan Kapalıçarşı, Türk kültürünün tarihi ve geleneksel yanını temsil etmesiyle ülke kültürünün önemli bir sembolü. Her gün gelen 400.000 ziyaretçiyle ve labirenti andıran sokaklarıyla kalabalık ve kaotik bir hâl alsa da yerel halk bu olağanüstü çarşının içine daldığında tarif edilemez bir “evde olma” hissi yaşıyor. Kapalıçarşı bu kültürel bağa dokunmak için mükemmel konumu da temsil ediyor. Gelişen “eski ile yeniyi bir araya getirme” trendi de kampanyamızın zamanlamasının ardında yatan temel etken oldu.

Bu projede Türkiye’nin kültürel mirasının genç nesil arasında giderek daha popüler hale gelmesinden ilham alınmış. Müzikte ve modada sıklıkla örneklerini gördüğümüz şekilde, tarihi ve geleneksel olanı yeni ve dikkat çekici hale dönüştüren bir yaratıcılık akımı mevcut. Büyük Kaçış filmi, iPhone 14 Pro’nun kamerasının yardımıyla, Kapalıçarşı’yı yepyeni bir açıdan gösteriyor. Bu heyecan verici “iPhone ile Çekildi” filmi, takip hissini en iyi şekilde yansıtmak için Türkiye’ye özgü seslerle dolu vazgeçilmez müzikler de içeriyor. Bunun için tanımış müzik grubu Altın Gün ile işbirliği yapılmış. 

Biz de filmin yönetmeni Sinan Sevinç ve oyuncusu Bartu Küçükçağlayan ile sizler için bir röportaj yaptık.

Büyük Kaçış’ın yönetmeni, Almanya’nın Stuttgart şehrinde yaşayan ödüllü bir yönetmen olan Sinan Sevinç günümüzde serbest reklam, uzun metrajlı film ve müzik klibi yönetmenliği yapıyor. Filmlerinde otantik hikaye anlatımını çok kültürlü duyarlılık ve yoğun atmosferli görsellikle birleştirmesiyle biliniyor. Seslere, tempoya ve atmosferik görselliğe hakim olan Sinan Sevinç; Born Guilty ve Dirt Money adlı filmleriyle D&AD’den Genç Yönetmen Ödülü ve DWP / Alman Reklam Filmi Ödülü’nü kazandı.

https://www.youtube.com/watch?v=azJKMr-F48A

Çalışırken ana kamera olarak iPhone kullanmak size ne hissettirdi?

Sinan: iPhone 14 Pro kullanmak, normal bir film kamerası kullanmaktan tümüyle farklı bir deneyimdi ve beklentiler bu kadar büyükken kampanyayı herkesin ulaşabildiği bir şeyle çekmek biraz göz korkutucuydu. Çekim süreçlerinin aygıta uyum sağlamak için nasıl değiştiğini ve teknolojiyi nereye kadar zorlayabileceğimizi görmek heyecan vericiydi. iPhone 14 Pro’nun özelliklerinin kapsamı ve aygıtın hafifliği beni şaşırttı. Kendimi hiç sınırlanmış hissetmedim, sadece daha kurnazca bir yaklaşım geliştirmemiz gerekiyordu. Teknolojiyi sonuna kadar kullanma fırsatı olağanüstüydü. 

Çalışırken iPhone kullanmanın yarattığı en büyük farklar nelerdi? 

Sinan: Bu, ekipteki herkes için yeni bir deneyimdi ve sürekli olarak iPhone 14 Pro’ya uygun benzersiz yaratıcı çözümler tasarlıyorduk. Olağanüstü dar yerlere girebilmek ve ana kaykaycımız Dougie’ye yakınlaşmak için telefona özel ev yapımı ekipmanlar ürettik. Bu çekimlere müdahale etmek, iPhone’da normal bir kameraya göre çok daha kolaydı ve bu sayede, perspektifler ve geçişlerle oynayabiliyorduk. Kaykay tekerleğindeki mücevherin makro çekiminde, zoom yapılan mücevherin vitrindeki mücevherlere dönüşmesinde olduğu gibi. Kamerada üç lens var. Bunun anlamı çekim sırasında aksiyonun tamamını kaydediyor olmamızdı. Bu nedenle kamera hareket ederken arka planda ne olduğuna daha fazla dikkat etmemiz gerekiyordu. Bu derinlik nedeniyle, prodüksiyonun tamamı her sahnede inanılmaz derecede detaylı olmak zorundaydı. Telefonun özelliklerini çok sayıda deneme yanılmayla öğrendik. Ancak bu süreç, bana film yapımının, tüm teknolojinin yönetmenin ellerinde olduğu ve olağanüstü şeyler yapmak için sadece biraz ustalığa ihtiyaç duyduğunuz ilk dönemini hatırlattı. 

 iPhone’da en sevdiğiniz yeni özellikler hangileri oldu?

Sinan: Hareket modu. Bu mod sanki entegre bir gimbal gibi ve kullanması çok kolay. Film çekerken kamera sallansa bile, zemin ne kadar engebeli olursa olsun düzeltebiliyor ve olağanüstü sonuçlar elde edebiliyorsunuz. Bunun kaykay çekimi yaparken çok büyük bir etkisi oldu. Çılgın aksiyon çekimleri yapan herkes bu mod sayesinde filmlerine profesyonel bir görünüm kazandırabilir. Bir film yapımcısı olarak, sinematik modu çok beğendim. Odağı filmi çektikten sonra ayarlayabiliyorsunuz. Yakalamak istediğiniz anı kaçırdıysanız, bu harika bir özellik. 

Hepimizin yakından tanıdığı televizyonun yanı sıra yeteneklerini sahnede de sergileyen Bartu Küçükçağlayan, 2007-2008 sezonunda Yeni Kuşak Tiyatro Topluluğu tarafından sahneye konan “Şeylerin Şekli” oyunundaki Adam rolüyle eleştirmenlerden olumlu yorumlar aldı. Başarılarını sinema sektörüne de taşıyan Küçükçağlayan, “Çoğunluk” adlı filmdeki rolüyle 47. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ve 12. Mumbai Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Tiyatro alanında da övgüye layık görülen Küçükçağlayan, Afife Tiyatro Ödülü’nü de aldı. Küçükçağlayan, oyunculuğun yanı sıra popüler müzik grubu Büyük Ev Ablukada’nın baş vokalistliğini de yapıyor. Küçükçağlayan’ın iPhone ile çekilen yenilikçi Instagram canlı yayın serisi “Mücbir Sebepler” ise sosyal medya yayıncılığında devrim yaptı. Olağanüstü yetenekleri, farklı alanlardaki başarıları ve kitlelerle çeşitli kanallardan etkileşim kurabilmesiyle Bartu Küçükçağlayan, eğlence sektöründe çok yönlü ve etkili bir figür olarak sağlam bir yere sahip.

Tamamı iPhone ile çekilen bir filmde oynamak senin için nasıldı? 

Bartu: Öncelikle hiç yabancılık çekmedim çünkü iPhone hayatımın her anında uzunca bir süredir kullandığım,  anılarımı biriktirdiğim, sevdiklerimle mesafe tanımaksızın yüz yüze görüşmemi sağlayan, kendimin en havalı, en çirkin, en spontan hallerini bana gösteren bir ürün. Pandemi döneminde kimse evden çıkamazken, kendi evimden yüz binlerce kişiye ulaşıp milyonlarca izlenme alan bir Talk Show programını, Mücbir Sebepler’i, iPhone ile çektiğimizde büyük bir değişimin parçası olduğumu hissetmiştim. Şimdi ise profesyonel bir ekiple iPhone karşısında oyunculuk yapmak bu değişimi benim için bir adım daha ileri götürdü ve ne yalan söyleyeyim kendimi bir kez daha özel ve şanslı hissettim. Oyunculuk kariyerimde analog film ile çekilen uzun metrajlar, dijital kameralar ile çekilen uluslararası büyük prodüksiyonlar geride kalmışken her sabah uyandığımda elimin gittiği, yolda yürürken cebimde taşıdığım iPhone ile çekilen bir filmin parçası olmak tanıdık bir dost ile ayaküstü edillen lezzetli bir muhabbet gibiydi.

Seni en çok ne şaşırttı?

Bartu: Normalde çektiğiniz bir filmi yayına hazır bir hale getirmek aylarınızı alan bir süreci beraberinde getirir. iPhone ile çok kısa sürede üst düzey kaliteye ulaşmak sette beni çok şaşırttı. Benim dışımda filmde rol alan arkadaşlarımın becerileri ve onları çeken ekibin profesyonelliği beni hiç şaşırtmadı,  Olağanüstüydü her şey.  

Filmde, iPhone’da kullanılan Hareket Modu, Makro, Sinematik Mod gibi farklı kamera özelliklerini açıklıyorsun. Sen bu özelliklerin kullanıldığı filmi izlediğinde ne düşündün?

Bartu: Artık herkesin kaliteli filmleri hangi koşulda olursa olsun eskiye nazaran çok daha zahmetsizce çekebileceğini, hayal güçlerine güvenen hikaye anlatıcılarının önlerinden bir çok yükün kalktığının ispatını görmekle kalmayıp aynı zamanda iPhone’un Hareket modu, Makro ve Sinematik modu gibi özelliklerini kullanarak hayal dünyalarını çok çeşitli bi şekilde  genişletebiliceklerini hissettim. İster 30 saniyelik bir anı ister 20 dakikalık bir filmi sektör standartlarında çekebilirsiniz artık. Günümüzde bir derdi içinizden çıkarıp anlatmak ya da bir anıyı insanlarla paylaşmak iPhone ile hem görsel hem işitsel olarak eskiye nazaran çok daha zarif.