Kuzey Kutbu’na yakın Sibirya; moda dergilerinin kapaklarını süsleyen ve podyum perisine dönüşen yeni dalga modellerin okulu adeta… Emily Cronin ve Fotoğrafçı Anastasia Taylor-Lind; Novosibirsk şehrine yol alarak, henüz ergenlik çağına dahi gelmemiş küçük kızların yürümeyi öğrendikleri o modellik okullarını ziyaret etti.
Yeni model keşfi için en güçlü şehirler listelenseydi; Novosibirsk büyük bir olasılıkla New York, Londra, Milano ve Paris’ten sonra ilk beşin içinde yer alırdı. Belgesel fotoğrafçısı Anastasia Taylor-Lind; mesleği gereği Sibirya’nın bu en büyük şehri hakkında bilgi sahibi olsa da, moda endüstrisine olan katkısını arkadaşı Jonathan Ross sayesinde öğrendi. Ross kendisine 2010’un şubat ayında Natalia Vodianova ile yapılan bir televizyon röportajından bahsetmişti. Hepimizin bildiği gibi
Vodianova; Sovyet Rusya’da yaşayan genç kızlar için Gorkili bir rol model… O röportajda da Natalia Cinderella masalından bahsediyor ve Sibirya’da kendisi gibi model adaylarının benzer bir başarıyı yakalamak için ne kadar büyük bir çaba gösterdiklerini anlatıyordu.
Taylor-Lind’i; Vodianova’nın hikâyesinin satır aralarında gizlenen dayanıklılığı etkilemişti en çok. Bu etkileyici model; tezgahlarda meyve satarken yılda 5.5 milyon dolar kazancıyla dünyanın en başarılı on modeli arasına girmişti. Taylor-Lind; “Konu hakkında derinlemesine araştırma yaptım ve Sibirya’dan gelen bu güzel küçük kızlarla haşır neşir olan insanlarla tanıştım” diyordu.
Vodianova’nın hikâyesi (Sayısız podyum deneyimi, kampanya, dergi kapakları, kişisel hayır projeleri) o kadar ilgi çekiciydi ki, Taylor-Lind 2010 yılının ekim ayında Novosibirsk’e gitmek üzere bir bilet ayırttı. Gider gitmez de; hayli küçük yaşta model olmak üzere eğitilmeye başlanan bu küçük kızları bünyesine katan ajanslarını buldu. Model House, Elite Stars ve Global Russian Models gibi tanınmış ajansların da herkese açık seçmeler düzenlediğini, güzellik yarışmaları organize ettiğini ve akşamları da modellik okullarına dönüştüklerini keşfetti. Vodianova’nın hikâyesinde bahsettiği henüz ergenlik çağına dahi girmemiş genç kızlar, Taylor Lind onları fotoğraflarken, kendilerinden geçmiş ve mest olmuş bir şekilde nasıl poz vermeleri, ne şekilde dudak bükmeleri gerektiğini anlatan eğitmenlerini dinliyorlardı. Taylor-Lind; odada Sashay yapmak üzere (kayarak yürümek) sıraya giren birinci sınıf öğrencilerle, kaşlarını almaya çalışan ve yapay saç ekleyen kişilerle görüntüledi. Ardından ünlü modellerin tipik fotoğraflarıyla süslenmiş soyunma odalarına yöneldi. Çoğu öğrenci için bu modellik okulu, devam etmek zorunda oldukları normal okulları kadar önemliydi. “Aileler çocuklarını bu okullara davranış kuralları, oyunculuk teknikleri, beden dili ve kilo almayacakları beslenme tarzlarını öğrenerek, daha feminen olmaları için gönderiyorlar” diyor Taylor-Lind. Şanslı olanlara ise Avrupa kapıları açılıyor.
16 yaşındaki Nastya Karzan da; 2009 yılında izlediği bir televizyon reklamından etkilenerek, Elite Stars’ın düzenlediği güzellik yarışmasına katılmaya karar vermiş ve evinden kilometrelerce uzak olan Novosibirsk’de almış soluğu. Seçmeler sırasında Natsya’yı fark eden ajans direktörü ise genç kızı deneme çekimleri için St. Petersburg’a çağırmış. (Sibirya’daki bazı küçük ajansların daha büyük ajanslarla anlaşması var) Üç aylık bir eğitim sürecinin sonunda Natsya, hayatında ilk kez Paris’in yolunu tutmuş ve Chanel ve Givenchy’nin 2010 İlkbahar – Yaz defilesi için podyuma adım atmış. Nastya şimdi Londra’da FM Models, Paris ve New York’ta ise Marilyn Agency için çalışıyor. “Model olacağımı hiç tahmin etmezdim” diyor Londra’daki buluşmamızda ve ekliyor; “Ama seyahat etmeyi seviyordum, yeni insanlarla tanışmayı da öyle… Dolayısıyla kendime o şansı tanımalıydım.”
Nastya; birçok ünlü moda dergisinin editoryal çekimlerinde yer aldı. Mesleği onu Prokopyevsk’ten Barselona’ya, Madrid’ten Milano’ya, Portofino’dan ve Şanghay’a götürmüştü, üstelik bu şehirlerde Dior gibi dev markalar için podyumda yürümüştü. Randevumuzdan önce Urban Outfitter katalog çekimi seçmelerindeydi ve Londra’dan beraber geldiği, aynı ajansa kayıtlı arkadaşlarıyla paylaştığı eve uğrayamamıştı bile. Nastya modelliği geçici bir meslek olarak görüyordu. Modellik onun için dünyayı tanımak ve ülkesinde alacağı üniversite eğitimi masraflarını karşılayabilmek için bir araçtı yalnızca.
Sibirya’nın model yaratma konusundaki şöhreti, buraya akın eden genç kızların fiziksel görünümlerinin farklılığında yatıyordu. Bu ülkenin modellerini sınıflandırmak hiç de kolay değil. Zira gerekli olan uzun boy ve zayıf beden arayışı dışında, karakteristik fiziksel özelliklere de sahipler. Sarışın, bronz tenli bikini, mayo modeli Anne Vyalitsina’dan, çıkık elmacık kemikleri ve badem şeklindeki gözleri ile dikkat çeken Irina Pantaeva’ya uzanan bir farklılık bu… Ancak öncü ajansların neden yeni modeller keşfetmek için özellikle dünyanın bu bölgesine yöneldiği halen bir merak konusu… Sosyolog ve eski model Ashley Mears’a göre; fiziksel güzelliğin dışında jeopolitik değişimlerin, sosyo-ekonomik faktörlerin ve Doğu Rusya’nın dünyaya açılmasının da bunda payı var. “Model keşfine çıkan ajans çalışanları, dijital teknoloji sayesinde artık çok daha erişilebilirler” diyor Boston Üniversitesi Moda Endüstrisi Bölümü’nde görev yapan Asistan Profesör Mears ve ekliyor; “Sibirya’da uçakta karşılaştıkları bir genç kızın fotoğrafını çekip, anında Tokyo’ya gönderebiliyorlar. Aslında biz; ülkelerinden ayrılmak isteyen ve bu işi yapabilecek kapasitedeki genç kızların yaşadığı bir bölgeden bahsediyoruz. Bu nedenle Brezilya’nın kırsal kesimi ve Doğu Avrupa köyleri gibi ekonomisi kötü yerler, daha iyi durumda olan ve fırsatları daha çeşitli yerlere göre model bulmak açısından daha verimli.”
Sibirya’daki modellik okullarında eğitim alan öğrencilerin yalnızca çok küçük bir bölümü farklı özgeçmişlere sahip. Her ikisi de 14 yaşında olan Olga Zhukova ve Nadya Vall (Taylor-Lind’in fotoğrafında görülen) Asya kıtasında çalışıyor. Ancak 16 yaşlarına basar basmaz, Avrupa pazarında çalışmaya başlayacaklar. (Avrupa pazarı modeller de dahil, çocuk işçileri korumak için yaş sınırlaması getiriyor) Bu iki genç kızın aile geçmişi her ikisinde de farklı; Olga’nın babası işadamı, annesi ise dermatolog. Nadya’nın annesi ve erkek kardeşi bir gökdelende refah bir yaşam sürüyor.
Londra FM Models’ın kreatif direktörü Victoria Rich’in söylediğine göre; “Sibirya’dan gelen genç kızların çoğu bu işe çoktan odaklanmış, modelliği ciddiye alan profesyonel kızlar. Özellikle de varlıklı ailelerden gelmiyorlarsa, daha iyi bir hayata sahip olmak hedefiyle herkesten fazla çalışıyorlar.”
FM Models da dâhil olmak üzere, Avrupa’nın ve Amerika’nın önemli modellik ajanslarıyla bağlantıda olan St Petersburg; Noah Models Direktörü Tiran Khachatrian, Sibiryalı genç kızların cazibesinin karakterlerinden kaynaklandığını iddia ediyorlar. “Sibiryalı genç kızlar, öncelikle model olma düşüncesine daha eğitim almadan hazır oluyorlar ve büyük şehirlerden gelen genç kızlar kadar şımarık ya da dejenere değiller” diyor Tiran. Bu nedenle Sibiryalı modellerle çalışmak, kendini beğenmiş, kibirli, büyük şehir kızlarından daha kolay.
Ancak ‘çalışması kolay’ demek, ‘idare etmesi’ de kolay oldukları anlamına da gelmiyor. “Küçük şehirlerde keşfedilen modellerin çoğu Londra’da yetişmiş modellere oranla şartları daha iyi tolere ediyor” diyor Modellik Komitesi’nin Başkan Vekili olan Victoria Kean-Cohen ve ekliyor; “Birçok model kazandıkları parayla ailelerini geçindiriyor ve kötü koşullardan şikâyet etmenin yaşantılarını tehlikeye atacağını düşünerek 13 yaşında büyük bir baskı altına giriyorlar.”
Khachatrian yılda dört kez, yeni yüzler keşfetmek üzere Rusya’ya keşif gezileri yapıyor. Her seferinde yaklaşık altı hafta kadar Vladivostok ile St. Petersburg arasındaki şehir ve kasabaları ziyaret ediyor. Yerel ajanslar; Perm, Yekaterinburg ve Omsk’dan gelen ortalama 150 kızdan oluşan seçmeler düzenliyorlar. Khachatrian’ın ekibi ise bu genç kızların fotoğraflarını çekip yürüyüşlerini izledikten sonra, ertesi gün hayalleri altüst olmuş ya da çok yol kat etmiş şekilde yola çıkıyorlar. Khachatrian acımasız bir şekilde yalnızca yüzde onunun model olma potansiyeli taşıdığını söylüyor ve ekliyor; “Eğer şanslıysanız istekleriniz gerçekleşir. İhtimal zayıf da olsa düşüncesi hayli cazip.”
Tabii ki dünya çapında model olmayı arzu edenler için ihtimaller zayıf. Hatta podyumda yürümenin ya da objektife poz vermenin hayalini kuran Sibiryalı genç kızlar için moda endüstrisinde başarılı olmak imkânsız denecek kadar uzak görünüyor. “Bu hikâyede Taylor-Lind’in ilgisini çeken de tam da bu” diyor Khachatrian ve ekliyor; “Dünyanın çok uzak bölgelerinden gelen bu genç kızların hepsi model olmaktan çok, modelliği kendilerine daha iyi imkânlar sağlamak açısından bir basamak olarak görüyor. Hepsi de kelimenin tam anlamıyla birer istisna!”