1-Ses tonunuzu kontrol edemiyorsunuz. Eğer her bağırdığımda arkadaşlarım bana para verseydi şu an zengin olmuştum… Tamam bazen istemeden de olsa yüksek sesle konuşabiliyorum, ama beni uyarmanız yeterli.
2-Patronunuzla muhabbet etmemek için bir sonraki asansörü bekliyorsunuz. ‘Hafta sonunuz nasıl geçti? Yalnız kalma ihtimalimi göz önünde bulundurup konuşabileceğimiz konu başlıklarını belirledim.
3-Kuaförünüzle konuşmak zorunda kalacağınızı düşünüp kabus görüyorsunuz. Ona, gününün nasıl geçtiğini sormak yerine kitap okumayı tercih ederim.
4-Bir partiden ayrılırken kimseyle vedalaşmak istemiyorsunuz. Ayrılık kucaklaşmaları tam bir kabus! Ama üstünde çalıştığımı söyleyebilirim. Belki bir dahaki sefere!
5-Arkadaşınız sizi birisiyle tanıştırır tanıştırmaz tuvalete gidiyor… Hayali mesajlaşmalara bir son verip ona iltifat etmeyi deneyebilirim belki de.
6-Büyük bir toplantı öncesinde gereğinden fazla kahve tüketiyorsunuz. Artık kafeinsiz kahve içmenin zamanı geldi!
7-Ofiste hoşlandığınız çocukla karşılaşmamak için tuvalete gitmeyi reddediyorsunuz. Kıyafetim hiç güzel değil, saçım ise üç gündür aynı… Ya cesaretimi toplayıp onunla konuşacağım ya da bu minik aşkın üstesinden gelip hayatıma devam edeceğim.
8-Ağda randevusu için ofis masanızı kullanmadan önce iki kez düşünün. Herkes sizi duyabiliyor, dışarı çıkmaya ne dersiniz?
9-Yolda yürürken ofis arkadaşınızı gördüğünüz zaman yavaşlayıp yolunuzu değiştiriyorsunuz. Garip sessizliklerle dolu bir 10 dakikaya hiç gerek yok!
10-Ofis arkadaşlarınızla yüz yüze konuşmak yerine gtalk’tan iletişime geçmeyi tercih ediyorsunuz. Kendinizi bu şekilde ifade etmek çok daha kolay.