Gün geçtikçe sayısı artan Diş Dostu kliniklerdeki diş hekimlerinin ortak vizyonu, hastalarına en iyi hizmeti vermek, sadece tedavi anlayışı ile değil, hastalarının dişlerini çürük oluşmadan koruma altına almak ve koruyucu bakım bilincinin yayılmasına katkıda bulunmaktır.
Diş Dostu kliniklerde, Diş Dostu Derneği tarafından hazırlanılmış ekonomik koruyucu bakım paketleri hizmeti verilmektedir. Koruyucu bakım paketleri 2 yaşından başlamak üzere yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir. Paketler ile çocukların ve yetişkinlerin ağız ve diş sağlığını, senede iki kez muayene ederek takip etmek ve koruyucu uygulamalar ile koruma altına almak amaçlanmaktadır. Kişi kendisi veya çocuğu için Diş Dostu kliniklerden randevu alarak, Diş Dostu koruyucu bakım sürecine başlayabilir. Diş hekimi öncelikle, kişinin risk durumunu tespit eder ve uygulayacağı koruyucu bakımı hastaya anlatır. Diş Dostu onaylı klinikler hastanın durum takibini içeren kayıt tutarlar.
DİŞ DOSTU DERNEĞİ UZMANLARI DER Kİ…
FLOR KULLANIMINI ANLAYABİLMEK İÇİN ÖNCENLİKLE FLORÜ TANIMAK LAZIM…
Flor diş minelerinin en iyi dostu olarak bilinen ve bu konuda üzerinde yıllardır en çok araştırma yapılmış elementtir.
Sistemik olarak alınıp diş yapısına geçebildiği gibi, yüzeysel uygulama ile de diş minesine geçebilir. Bilindiği gibi, düşük flor konsantrasyonu olan ürünlerin sık ve yenilenen kullanımı ile tükürükte florun sürekli olarak varlığının sağlanması, diş çürüğünü önlemenin en etkili yollarından biridir. Tükürükte az miktarda bulunduğunda; diş minesinin asit etkisiyle kaybettiği kalsiyum ve fosfatların tekrar diş minesine kazanılmasında katalizör rol oynadığı gösterilmiştir. Araştırmalar düşük konsantrasyonda ama uzun süreler florla temas eden dişlerin asitlere daha dirençli olduğunu kanıtlamıştır. Çürük yapan bakterilerin ağızda olduğu durumlarda yoğun şeker tüketimi sonucu ortamın pH’ı 5.5’in altına düştüğü durumlarda diş minesinden mineral kaybı başlar. Kalsiyum ve fosfat iyonları çözünerek dişten uzaklaşır. Diş çürüğünün kısaca oluşum mekanizması böyledir. Yapısında flor bulunan ve flor ile uzun süre temas etmiş mine ise 4.5 pH’ta çözünmeye başlar. Yani asit etkisine daha dayanıklıdır. Çürüğe karşı daha dirençlidir.
Florun bir etkisi de çürük yapan mikroplar üzerinedir. Flor, mikrobiyaldental plak denilen dişlerin üzerindeki tabakanın içinde asit üretimini azaltmakta, aynı zamanda asit üretici mikroorganizmaların karbonhidrat parçalayıcı bazı enzimlerini de etkisiz hale getirmektedir.
Sistemik yolla flor alımını sağlamak için içme sularının florlanması gelişmiş birçok ülkede yıllardır kullanılmaktadır. Flor; tuz, süt, sakız gibi ürünlere ilave edilebildiği gibi tablet şeklinde de uygulanabilmektedir. Ancak doz aşımı durumunda tehlike yaratabilir. Bu yüzden daha emin yöntem olan yüzeysel flor uygulamaları, süreklilik sağlanabiliyorsa tercih edilmelidir. Bu amaçla florürlü diş macunları, gargaralar, jeller, vernik ve laklar, sakızlar hatta diş ipleri üretilmiştir.
Florun doz aşımlarının zararları 1950’li yıllarda anlaşılmaya başlamıştır. Doz aşımı hafif orandaysa, diş minelerinde floroz olarak adlandırılan, kahverengimsi turuncu lekeler olarak kendini gösterir. Diş minesinin çürüğe daha dirençli, ama doku olarak hastalıklı bir yapısıdır. Daha da yüksek dozlarda başka organlarda ve kemikte flor tutulabilir ve zehirlenmelere kadar giden olumsuz etkiler oluşturabilir. Bu yüzden flor sistemik olarak çok dikkatli kullanılmalıdır. Flor tabletleri ancak çürük açısından yüksek risk grubunda olan kişilere ve diş doktoru kontrolünde kullanılmalıdır. Flor tabletlerinin kullanılması tercih edilecekse, tabletler, ağızda emilmek suretiyle alınmalı, dişlerle temas ettiği sürenin uzun olmaya çalışılması sağlanmalıdır.
Florun doğru oranlarda kullanabilmesi için, herkesin diş doktoruna sorup öğrenmesi ve özellikle annelerin çocuklarının diş macunu olarak hangi tip diş macunu kullanabileceklerini ve hangi miktarlarda diş macunu kullanmaları gerektiğini bilmeleri gerekir. Anneler bilgi almak için Diş Dostu Derneği facebook sayfasını takip edebilecekleri gibi, Diş Dostu Derneği onaylı kliniklere başvurabilir, onlardan doğru ağız ve diş bilgileri alabilirler.
‘’Misyonu, gönüllü Diş Hekimleri ve her meslekten gönüllüler ile ağız ve diş sağlığı konusunda daha bilinçli bir toplum için çalışmalar yapmak olan Diş Dostu Derneği, tüm destek veren kurum ve kuruluşları şemsiyesi altında buluşturmaktadır. İsviçre merkezli Diş Dostu Derneği, 2008 yılında Türkiye Kalite Derneği’nin (KALDER) üyeliğine kabul edilen ilk ağız ve diş sağlığı sivil toplum örgütüdür.’’
www.disdostu.org