Bakır kızılı saçlar bu baharın en çarpıcı trendiydi ancak bu yaza damga vuracak saç rengi, Pamela Anderson’ın da saçlarının tonu olan 90’ların parlak sarısı!
Kapak fotoğrafı: @matildadjerf
Renk ve saç uzatma uzmanı Eva Scrivo Salon ve Jaclyn Curti’ye göre, saç trendlerinin moda dünyasında olup bitenleri takip ettiği bir dönemdeyiz. Bununla birlikte, senenin başında Hulu’nun Pam & Tommy dizisi #PamCore stilini TikTok’ta bir trend haline getirdi ve ardından Pamela Anderson’ın gözden kaçırması imkansız saç rengine olan ilgiyi körükledi. Curti, Gwen Stefani’yi işaret ederek rengin daha cesur ve daha parlak bir görünüme sahip olduğunun altını çiziyor. Claudia Schiffer ve Gwyneth Paltrow da 90’ların diğer mükemmel parlak sarışınlarına örnek olarak gösterilebilir. Bir başka örnek ise Baby Spice ve ışıltılı saç rengi.
Bunun yanı sıra günümüzde, BLEACH London’ın kurucu ortağı ve kreatif direktörü Alex Brownsell sıcak ve “buttery” sarı tonunun Euphoria yıldızı Sydney Sweeney sayesinde yeniden popüler olduğuna inanıyor. Doja Cat, Dua Lipa, Gigi Hadid ve FKA Twigs de dahil olmak üzere bir grup ünlü kısa bir düre önce saçlarını açık bir sarıya boyattı. Brownsell, “Sıcak mevsimlerin bizi sarışınlığa yaklaştıran bir etkisi olduğunu düşünüyorum.” diyor yaptığı açıklamada. Ama özellikle 90’ların sarı saçının bir klasik olduğunu ekliyor: “Bu ton en iyi şekilde yapılmış sarı tonudur, sıcak bir bal rengi de soğuk küllü sarı da değil, nereden bakarsanız en iyisi!”
Pam Core’un etkileyici sarısını denemek, saç renginizi 90’ların sarı tonuna dönüştürmek ile ilgili bilmeniz gereken her şeyi ve bu tonu nasıl koruyacağınızı öğrenmek için okumaya devam edin!
90’ların Sarı Saçı Nedir?
Ünlülerin saç boyası uzmanı ve Matrix marka elçisi Rachel Bodt’a göre, 90’ların sarı saçı oldukça “buttery”, cesur, altın bir sarışınlık olarak tanımlanabilir. Bu sarının çok daha genç bir havaya sahip olduğunu ve küllü tonlara göre daha canlı ve parlak olduğunu, “Küllü sarılar daha koyulaşmaya meyillidir ama bu yumuşak altın tonlar saçın daha açık ve parlak görünmesini sağlar.” diyerek açıklıyor Bodt.
Maxine Salon’un renk uzmanı Lorena M. Valdes, 90’ların bu sarısının parlaklık kalitesini de vurguluyor, onu soft bir tereyağı sarısı olarak adlandırıyor. Valdes, Billie Eilish’in en son saç rengini ve Doja Cat’in Grammy’deki görüntüsünü de en yeni örnekler arasına ekliyor.
Sarışın Olmadan Önce Bilmeniz Gerekenler
Öncelikle, gerçekten saçlarınızı Pamela Anderson sarısına boyatmayı isteyip istemediğinize karar verin çünkü bu renk oldukça özenli bir bakım gerektiriyor. Nitekim Curti de, “Bu kadar sert bir sarışınlık daha yoğun bir saç bakımı demektir.” diyor. Bunun yerine, birtakım renk patlamaları ile daha az ve hafif bir bakım gerektiren bir tona ulaşarak 90’ların sarı saç trendine ayak uydurmayı öneriyor. Curti, Jennifer Aniston’ın Friends dizisinin ilk sezonundaki halini ve Ginger Spice’ı işaret ederek, çok daha az masrafla 90’ların sarışın görünümünü yakalayabileceğinizi söylüyor.
Hangi yöntemi seçerseniz seçin, üzerinde durmanız gereken şey saçınıza yapacağınız bakım. Saçınızı koruyarak bu renk tonunu uygulayabilmek için saç bakımınıza özen göstermeniz gerektiğini vurguluyor Valdes. Güncel olarak koyu renk saçlara sahipseniz eğer, sarı rengi tek seferde elde edemeyebilirsiniz. Brownsell, “Dipten uzayan saçlarınızı açmanız ve doğru tonu yakalamak için her altı ile sekiz haftada bir boyattığınız tonu yenilemeniz gerekecek.” diyor.
Parlak Sarışınlığın Bakımı Nasıl Yapılır?
Yeni bir sarışınsanız, saç bakım rutininizi elden geçirmeye hazırlanın! Bodt, “Boya sonrası bakım yalnızca saç sağlığı için değil, aynı zamanda rengi koruyabilmek ve saçın en iyi halini muhafaza etmek için de çok önemlidir.” diyerek saç bakımının öneminin altını çiziyor. İlk olarak, haftalık veya iki haftalık ton değişikliği uygulamaları yaparken renk koruyucu şampuan ve saç kremine geçmeniz gerekeceğini belirtiyor. Daha spesifik olarak ise Bodt ve Brownsell, her ikinci veya üçüncü yıkamada bir silver şampuan ile saç kremi kullanılabileceğini söylerken Valdes, haftada bir kez mor şampuan kullanımını öneriyor.
Uzmanlar ayrıca, hasar görmüş saçları korumaya ve canlandırmaya yardımcı olması için haftalık olarak onarıcı maskeler ve bakımların yapılmasını ve daha az sıklıkta, daha soğuk suyla duş alınmasını tavsiye ediyor. Brownsell, “Renklerin akmasını önlemek için duşta daha soğuk su kullanın çünkü sıcak su gerçekten de rengi soldurabilir.” diyerek uyarıyor. Yine aynı sebeple saçınızı daha az sıklıkta yıkamaya gayret etmelisiniz. “Bu aşamada kuru şampuan en yakın arkadaşınız olacaktır.” diyor Bodt.
Soğuk duştan korkmanıza gerek yok, soğuk suyla yıkanmak cildiniz için de daha sağlıklı. Kurul onaylı bir dermatolog olan Dr. Marisa Garshick’e göre, çok sıcak suyla duş almak ve uzun süre suya maruz kalmak saçınızı kurutabilir. Dolayısıyla, saçınızın nemini koruması için sıcak sudan kaçınmak gerekli. Saçınızın rengini açarken yapılan beyazlatma işleminin de saç köklerini kuruttuğu ve zarar verdiği bilinen bir gerçek. Bu sebeple, güzel sarı buklelerinize tıpkı hassas bir cilde gösterdiğiniz gibi özen göstermelisiniz.
Son olarak ise sarı saçlara sahipseniz genel olarak aşırı ısıdan kaçınmanız gerekir. Bu durum saç şekillendirme cihazları için de geçerlidir. “Müşterilerime saçlarını her zaman hassas bir kumaşmış gibi düşünmelerini söylüyorum. Hassas bir kumaşı sürekli olarak çamaşır makinesine veya kurutucuya atmazsınız.” diye açıklıyor Curti. Saçınızı ne kadar az yıkar ve saç şekillendiricileri ne kadar az kullanırsanız parlak saç renginizi o kadar iyi muhafaza edersiniz. Bu nedenle, uzmanlar saçınızı mümkün olduğunca kendi kendine kurumaya bırakmanızı, ısıyla çalışan saç aletlerinin sıcaklıklarını en düşük ayarda tutmanızı ve modern saç koruyucu şekillendirme tekniklerini tercih etmenizi öneriyor.
Biraz çaba gerektirebilir ancak gerekli ve uygun bakımlar yapılarak 90’lı yıllardan ilham alan saçlarınız mümkün olduğunca uzun süre ışıltılı ve parlak kalacaktır, en azından bir sonraki renk değişikliğinize kadar!