İkigai kavramını mutlaka duymuşsunuzdur. Japonya’daki Okinawa adası insan ömrünün en uzun ve en sağlıklı şekilde sürdürüldüğü bölgelerin başında geliyor. Okinawa halkı bu uzun yaşam sırrını “hara hachi bu” adı verilen beslenme düzenlerinin yanı sıra iki manevi kaynağa dayandırıyor. Bu iki kaynaktan biri “moai“. Moai, çocukluk arkadaşlarına yani hayatlarının her anında ve her alanında birbirlerine destek olan ömürlük arkadaş gruplarına deniliyor. Diğer kavram ise “ikigai“. Biz de bu yazıda son yıllarda özellikle basılı yayınlarda da oldukça yer alan bu kavramı ele almak istedik.
Kapak fotoğrafı: @gal_gadot
İkigai nedir?
İkigai en kısa tanımıyla “yaşam amacı”dır. Yeni bir güne başlamanız için, yataktan kalkmak için sizi motive edici manevi gücünüzdür. Zaman zaman her şeyin anlamsız geldiğini hissediyor olmalısınız. “Neden çalışıyorum ki, mutsuz bir hayat mı yaşıyorum” gibi ardı arkası kesilmeyen sorularda kaybolmaktansa kendi İkigai’nizi bulmak en doğrusu olacaktır.
Çünkü İkigai’nin mutluluğu, yaşam kalitesini desteklediği; böylece daha uzun bir ömür geçirmeye katkı sağladığı düşünülüyor. En azından denemeye değer, ne dersiniz?
İkigai nasıl bulunur? İkigai’nin kuralları ve yöntemleri nelerdir?
Peki İkigai’nizi yani hayattaki güdüleyici amacınızı nasıl bulacaksınız? Bu aşamada kendinize dört soru sormanız gerekiyor. Bu dört soruya vereceğiniz dürüst yanıtlar da, İkigai’yi bulma yolundaki dört adımı oluşturuyor.
Sevdiğiniz şeyler neler?
İlgi alanlarınız neler? Yaparken kendinizi mutlu hissettiğiniz etkinlikler, işler, hobiler nelerden oluşuyor? İçinizi huzurla kaplayan şeyler neler? Çocukluk ve gençlik çağında neleri yaparken huzurlu hissediyordunuz? Boş zamanlarınızda hala bu şeyleri yapıyor musunuz?
Yapamasanız da, araştırmayı, hakkında yeni bilgiler öğrenmeyi sevdiğiniz konular neler? Bir masada heyecanla bahsetmekten hoşlandığınız konu başlığı hangisi? Siyaset mi, sanat mı, yoksa edebiyat mı? Yazılımcılık mı dikkatinizi çekiyor? Belki de matematik? Soru çok net: Sizi ne mutlu ediyor?
Dünyanın ihtiyaçları neler?
İkigai’nin temel duygularından biri de “faydalı olmak”. Bu prensipte, yaptığınız şeyler sizi mutlu ettiği kadar dünya kadar da fayda sağlıyorsa tatmin edicidir ve sizi daha da mutlu eder. Başkalarını da mutlu ederek, yarar sağlayan şeyler ortaya koyduğunuzda kendinizi işe yarar hissedersiniz.
Bir bireyin geleceğinde örnek bir rol olabilmek için çocuk bakıcılığı, anaokulu öğretmenliği yapabilmek gibi. Ya da resim yapmayı mı seviyorsunuz? Ya da başka bir sanat türünden üretim mi gerçekleştiriyorsunuz? Eserinizde tema olarak çevre kirliliği, su kıtlığı, açlık, plastik atıklar gibi küresel boyuttaki problemleri işleyebilirsiniz. Bir yazılımcıysanız ya da reklamcıysanız, farkındalık yaratan bir web sitesi kurabilir, bir reklam çalışması yürütebilirsiniz. Sevdiğiniz şeyi, önemli bir konuda insanları harekete geçirmek için araç olarak kullanmak sizi tatmin eder.
Hangi konularda yetenekli veya iyisiniz?
Biraz da yeteneklerinizden ve becerilerinizden konuşalım. Yetenekleriniz ya da eğitim almak, deneyimlemek gibi yollarla edindiğinizin becerileriniz neler? Bu listeyi oluştururken, iyi olduğunuz ancak çok da severek yapmadığınız, sadece görev bilinciyle iyi bir şekilde kotardığınız şeyleri de ekleyin, severek yaptıklarınızı da. Bunları listeledikten sonra, sizi yakından tanıyan insanların gözlemlerinden yararlanarak objektif bir yanıt almak için onlara şunu sorun: “Sence nelerde iyiyim?” Söyledikleri şeyler listenizde yoksa onları da ekleyin.
Bunların hangisinden kazanç sağlayabilirsiniz?
Geldik son adıma. Ruhunuz mutlu olsa da, yaşadığımız dünyada bir şeyleri gerçekleştirmek için maddi kazançların gerekli olduğu da inkar edilemez. İkigai’nin sizi maddi anlamda zorluklara sokmaması, size bir kazanç sağlaması oldukça önemlidir.
Büyük birikimler yapmak için olmasa bile sizin ve sorumlu olduğunuz kişilerin, ailenizin barınma, beslenme, giyinme gibi temek ihtiyaçlarını sağlayabilecek kadar kazanç sağlamanız kişisel tatmininiz için oldukça önemli.