Müzik endüstrisinde birçok yeni ismin kreatif çalışmaları, yüksek bütçeli konserleri ve sosyal medyadaki kimlikleri ile başımızı döndürdüğünü söyleyebiliriz. Öyle ki TikTok, Instagram ve Twitter gibi uygulamaların yükselişe geçtiği, boş zamanlarımızda “reels” izleme kültürümüzün oluştuğu ve Dua Lipa’nın Barbie filmi için hazırladığı “Dance the Night Away” gibi parçalarla müzikle Hollywood’un rahatça buluşması ile şimdilerde ünlüler ve ünlü adayları için “fark edilmek” bir nebze daha kolay. Fakat öyle bir isim düşünün ki kendini her zaman yeniliyor ve hiçbir zaman eskimiyor. Feminist duruşu, sanat eseri olarak tanımlanabilecek konser kıyafetleri, “Renaissance” gibi dünyayı kasıp kavuran konserleri, şimdilerde kızı Blue Ivy’nin de ona yer yer eşlik ettiği konser performansları ve çok daha fazlası… Bugün 42. yaşını kutlayan ünlü yıldızın kariyer yolculuğuna gelin beraber göz atalım!
Queen B’nin kariyer yolculuğu
Beyonce’nin müzik endüstrisinde fırtınalar yaratacağı aslında çocukluk yıllarından itibaren belliymiş. Ünlü şarkıcı henüz daha küçük bir çocukken 30’dan fazla şarkı ve dans yarışması kazanmış. Şimdilerde yeniden moda olan oversizeler, kapriler, bucket şapkalar ve çok daha fazla moda akımı ile çokça özlediğimize hemfikir olduğumuz 90’ların sonlarına doğru Beyonce’nin yıldızı tam anlamıyla parlamaya başladı. Beyonce’nin solisti olduğu R&B grubu Destiny’s Child tüm zamanların en çok satan gruplarından biri haline geldi. 2003 yılında (grubun müziğe ara verdiği dönemde) Beyonce ilk solo albümü olan ve içinde “Naughty Girl” ve “Baby Boy” gibi şarkıların bulunduğu “Dangerously in Love” albümü ile 5 Grammy ödülü kazandı.
Beyonce’nin ikinci solo albümü “B’Day”, içinde bulunan “Deja Vu” gibi şarkıları ile milyonlar tarafından dinlendi. Beyonce’nin “Deja Vu” şarkısında da birlikte çalıştığı ve aslen 2002 yılında “03 Bonnie & Clyde” şarkısı için yaptıkları iş birliği ile yollarının kesiştiği Jay Z ile Blue, Rumi ve Sir isimli üç çocuğu oldu.
Beyonce’nin kariyeri mevzubahis olduğunda onun için bambaşka bir sahne karakteri olan Sasha Fierce’ın doğduğu “I Am… Sasha Fierce” albümünün lafı geçmese olmaz. “Halo”, “Single Ladies” ve “If I Were A Boy” gibi pek çok şarkıya yer veren albümün ardından “4”,”Beyonce” ve “Lemonade” gibi albümlerle listelere en yükseklerden çıkış yaptı. “Homecoming”, görsel albüm şeklinde olan “Black Is King” ve 2022 yılında yayınlanarak şimdilerde dünya turunu gerçekleştirdiği “Renaissance” albümü… Ona hayran olmamak ne mümkün!
Sahne kıyafetleri
Günümüz moda endüstrisinin belki de en büyük ilham kaynağı gösteri dünyası. Aslında bu durumu sadece günümüze indirgemek olmaz. Audrey Hepburn’ün “Breakfast at Tiffany’s”deki ikonikleşen ve old money şıklığını çokça yansıtan görünümü gibi, bugün Barbiecore ve Mermaidcore gibi akımlar moda çarkının önemli dişlileri. Beyonce gibi tüm dünyayı etkisi altına alan isimlerin de sahne kıyafetleri bu yüzden bu kadar çarpıcı. Valentino, Off-White, Ralph Lauren, Gucci, Alexander McQueen, Tiffany & Co. ve çok daha fazla marka onun için özel sahne kıyafetleri tasarlıyor. Vücudunu saran, göğüs dekoltesi vermekten kaçınmayan ve cesur transparanları seven Beyonce, sokak stili ile de hayranlarına ilham kaynağı oluyor. Böylelikle tektipleşmiş 0 beden anlayışımızın yanında vücut tipini tanıyan ve kendinden emin tavırlarıyla bunu göstermekten hiç çekinmeyen bir star karşımıza çıkıyor. Beden olumlaması akımında bayrağı ön sıralarda taşıyan Beyonce takıyor, takıştırıyor ve kendine çokça yakıştırıyor.
İlginizi çekebilir >> Beyoncé’nin Renaissance Turnesinden Nefes Kesen Görünümleri
Aktivizmi
Beyonce’nin “Bear Class of 2020”de yaptığı anlamlı konuşmayı hatırlarsınız. Sosyal medyada ses getiren konuşmasında sektörü erkeklerin domine ettiğine ve kadın erkek eşitliği istediğine vurgu yapmıştı.
“Genç kadınlar, geleceğimizin liderleri, dünyayı sizin değiştireceğinizi biliyorum. Sizi görüyorum. Siz dünyanın ihtiyacı olan her şeysiniz. Bu gücü harekete geçirin. Akıllı olun. Ve genç krallar, hassas davranarak erkekliği yeniden tanımlayın. Öne çıkmanın pek çok farklı yolu var. Sizin ve tüm insanların ustaca bir armağanla doğduğuna inanıyorum. Dünyanın sizi belli bir yolla öne çıkmak zorunda olduğunuza inandırmasına izin vermeyin. Ve hayır, öne çıkmak için aynı şekilde konuşmak zorunda değilsiniz. Ama armağanınızı size özgü yollarla evrene yaymalısınız.”
Beyonce sadece kadın erkek eşitliği konusunda ses getiren konuşmalarıyla değil ırkçılık ile olan savaşıyla da “Queen B” lakabını taçlandırıyor. Nitekim kızı Blue Ivy’nin kıvırcık saçları ile dalga geçildiğinde de Beyonce yine aynı eşitlikçi tavrını sergilemişti. “Kızımı afro saçlarıyla seviyorum!” diye şarkı söyleyen ünlü yıldız, kızını afro saçları ile klibinde oynattı. Beyonce aslında feminist manifestosunu ve aktivist söylemlerini çoğu zaman sözleriyle değil şarkıları ile ve performansları ile de yapıyor. Nitekim şarkıcının “Black Parade” şarkısı zaten hali hazırda bir manifesto değil miydi?
Ünlü yıldız doğum gününde dahi yoğun konser maratonuna devam ediyor. Öyle ki bu akşam Inglewood’da hayranları ile buluşuyor. Hayranların Beyonce’nin 42. yaş kutlamaları sosyal medya üzerinden de devam ederken Beyonce’nin konseri esnasında yapılacak doğum günü kutlamalarını heyecanla bekliyoruz.