Astrolog Şebnem Ekşib 23 Mart 2016 Ay Tutulması’nın olası ve önemli etkilerini sizler için yazdı. Keyifli okumalar.
23 Mart Ay tutulması, Hint Astrolojisine göre Başak ve Balık hattında, tutulma anında Yengeç burcu yükselirken gerçekleşiyor. Doğal olarak tutulma enerjilerinden başta Başak, Balık ve Yengeç burçları olmak üzere, yükselen, güneş (öz burcum olarak bildiğiniz burçtur) ve ay burçları bu alanlarda olanlar daha yoğun etkilenecekler.
Ay tutulması esasen güneş tutulmasından daha keskin etkiler barındırmakta. Öncelikle tutulma sırasında belirgin olan Jüpiter veSatürn sert etkisi ay tutulmasının öne çıkan enerjisi olarak aktarılabilir. Tutulma finansal konular, bankacılık sektörü, borsa, ülke güvenliğimiz, sınırlarımız, doğal afetler (özellikle deprem), yer altı madenleri, kömür ocakları, suyla ilgili alan ve konuları daha fazla vurgulamakta.
Bireysel enerjiler açısından İkizler, Yengeç, Başak, Balık, Koç ve Terazi, Kova ve Akrep burçları daha fazla etkilenebilirler. Ay tutulmasıyla ilgili ayrıntılı yazımda tutulma ve burçlar üzerindeki etkisini daha ayrıntılı aktardım.
Mart 2016 Etkilerini Nasıl Yaşamalıyız?
Öncelikle Mart 2016 da yaşanacak 2 tutulma, tutulmalara eşlik edecek Mars enerjisi ve Satürn Mars kavuşumunun başlaması,Satürn ile Jüpiter arasındaki gergin etkiler, Venüs’ün Ketu ile buluşacak olması, ay sonunda etkin olacak Satürn gerilemesi derken gezegenler açısından hareketli, bizim açımızdan ise değişim etkilerini besleyen bir ay söz konusu Mart 2016 da.
23 Mart Ay tutulması Çarşamba günü gerçekleşecek. Çarşamba günü Merkür günüdür. Ticari konular, iletişimle ilgili işleri Ay tutulması gününe denk getirmeyin ve tıpkı güneş tutulması zamanından olduğu gibi duygusal konularda yeni başlangıç ve kararlardan uzak durmaya gayret edin. 23 Mart gününü de daha çok rutin işlerle geçirmek ve eğer çalışmıyorsanız ve mümkünse dua veya meditasyon gibi konularla meşgul olmak çok faydalıdır.
Bu ay Mars ve Satürn etkileşim yoğun olacağı için mücadeleye dönük olmak, her ne olursa olsun sonuç almak istemek, kendimizi sabırsız ve dayanıksız hissetmek söz konusu. Durumları ele alış şeklimiz daha gergin, fevri veya tepkisel olabilir. Düşünerek hareket etmeye gayret edin ve panik yapmadan, kaygı bozukluğu duygusuna geçmeden, kendimiz ve bütünün hayrı için en iyisini dilemeye gayret edin.
İlişkilerde karışık etkiler var. Bir kişiyi, durumu veya beraberliği gözünüzde büyütmeden ve takıntı haline getirmeden bir bakış açısı oluşturmaya gayret etmek çok önemli. Gitmesi gerekene izin vermek, devam eden ilişkilerde karşımızdakini olduğu gibi kabul ederek, onu değil belki de kendimizi değiştirmemiz gerektiğini fark etme zamanlarından geçiyoruz.
Mart 2016 Etkilerini Nasıl Yaşamalıyız?
Öncelikle Mart 2016 da yaşanacak 2 tutulma, tutulmalara eşlik edecek Mars enerjisi ve Satürn Mars kavuşumunun başlaması,Satürn ile Jüpiter arasındaki gergin etkiler, Venüs’ün Ketu ile buluşacak olması, ay sonunda etkin olacak Satürn gerilemesi derken gezegenler açısından hareketli, bizim açımızdan ise değişim etkilerini besleyen bir ay söz konusu Mart 2016 da.
23 Mart Ay tutulması Çarşamba günü gerçekleşecek. Çarşamba günü Merkür günüdür. Ticari konular, iletişimle ilgili işleri Ay tutulması gününe denk getirmeyin ve tıpkı güneş tutulması zamanından olduğu gibi duygusal konularda yeni başlangıç ve kararlardan uzak durmaya gayret edin. 23 Mart gününü de daha çok rutin işlerle geçirmek ve eğer çalışmıyorsanız ve mümkünse dua veya meditasyon gibi konularla meşgul olmak çok faydalıdır.
Bu ay Mars ve Satürn etkileşim yoğun olacağı için mücadeleye dönük olmak, her ne olursa olsun sonuç almak istemek, kendimizi sabırsız ve dayanıksız hissetmek söz konusu. Durumları ele alış şeklimiz daha gergin, fevri veya tepkisel olabilir. Düşünerek hareket etmeye gayret edin ve panik yapmadan, kaygı bozukluğu duygusuna geçmeden, kendimiz ve bütünün hayrı için en iyisini dilemeye gayret edin.
İlişkilerde karışık etkiler var. Bir kişiyi, durumu veya beraberliği gözünüzde büyütmeden ve takıntı haline getirmeden bir bakış açısı oluşturmaya gayret etmek çok önemli. Gitmesi gerekene izin vermek, devam eden ilişkilerde karşımızdakini olduğu gibi kabul ederek, onu değil belki de kendimizi değiştirmemiz gerektiğini fark etme zamanlarından geçiyoruz.