Anaslide

TAYLOR SWIFT’İN GÜCÜ ADINA!

2 “Evet, bu unvandan haberim var” diyor gülümseyerek ve devam ediyor; “Hemen annemle babamı arayarak; ‘Bu mümkün mü?’ diye sormuştum o gün. Anlayamadığım şuydu; her sabah kalkıyor, programıma dâhil olan işleri yapıyor ve olağan rutinime devam ediyorum. O an ne kadar kazandığım aklımın ucundan dahi geçmiyor. Evet, beni izleyen kalabalığın gittikçe genişlediğinin ve konser biletlerinin hızla tükendiğinin farkındayım ama sayılan isimlerden daha fazla kazanıp kazanmadığımı bir an bile düşünmüyorum. Bu benim için de sürpriz oldu.” Gelin görün ki; yıllık 57 milyon dolarlık kazancı hiç de ‘sürpriz’ olarak nitelendirmeyen kişiler de çıkıyor! Oysa kafasını dağıtmak için bir iki lüksü olsa da; Swift için para hiçbir zaman bir motive aracı olmadı. Tam tersine henüz çocuk sayılacak bir yaşta yaşadığı Wyomissing – Pennsylvania’yı (Toys R Us ve Old Navy gibi Amerikan’ın ticari devlerinin merkezi) terk ederek, The Dixie Chicks, Shania Twain ve Faith Hill gibi country müzik devlerini yaratan Nashville’de aldı soluğu. Belki country yıldızı olmayı hayal eden ilk Amerikalı genç kız değildi ama ailesini ülkenin bir diğer ucuna yerleşip, o an havada asılı duran hayallerine ortak etmeyi başaran ilk genç kız olacaktı. Kendimizden pay biçelim! 14 yaşında; dersleri bir kenara bırakıp gece geç saatlere kadar müzik çalışmak şöyle dursun, kaçımız ailemizi yerleşik düzenini bozup da bir bilinmezliğe yol almaya ikna edebilirdik ki… “Hiç de kolay olmadı” diyor o günleri gülümseyerek anarken. Ardından da ciddiyetle ekliyor; “Durmaksızın ısrar ediyordum ve bu çok sinir bozucu bir durumdu aslında. Her hafta sonu sahne almaya başlamıştım, bunların birçoğu da cafe’lerdi… Ailem yaşadığımın gelip geçici bir ergenlik hevesi olmadığını gördü. Ne olursa olsun pes etmeyecektim.” Nitekim güney eyaletlerine yaptıkları olağan seyahatlerinden birinde, eşinin teknelere olan tutkusunu çok iyi bilen anne Swift, bir göl evi keşfederek taşınmaları yönünde ilk adımı da atmış oldu. Şov dünyası ile uzaktan yakından ilgileri olmayan klasik bir anne babaydı her ikisi de… Andrea ev kadını, Scott ise Merill Lynchli bir borsa simsarıydı. Taylor ile birlikte onlar da bu dünyayı tanımaya başlayacaklardı. “Annem de babam da müzik yapmamı istemiyor ama ‘hayır’ da demiyorlardı. Benim için düzenlerini değiştirip, yeni bir dünya kurdular” diyor Swift ve ekliyor; “Oysa şimdi babam bir nevi yatırım danışmanıma, annem ise o müthiş pazarlama zekâsı ve içgüdüleriyle mentor’ıma dönüştü.” Swift’ten iki yaş küçük erkek kardeşi Austin ise üniversite eğitimine devam ederken, bir yandan da Getty Images için serbest fotoğrafçı olarak çalışıyor ve Taylor’ın People ya da Rolling Stone gibi dergilerde yayınlanan birçok fotoğrafı da onun elinden çıkıyor. Kısacası; Nashville’e yerleşmelerinin ardından ailenin hayatının Taylor çevresinde şekillendiğini söylemek mümkün. 14 yaşındaki genç kız önce Sony Publishing’de söz yazarı olarak çalışmaya başlıyor ki bu bile takdire şayan. “Gündüzleri okula gidiyordum. Sonra annem beni okuldan alıyor ve Sony binasına bırakıyordu. Kalan zamanımı ofiste şarkı sözü yazarak, daha doğrusu şarkı sözü yazmayı öğrenerek geçiriyordum. Çok güzel günlerdi” diyor Swift. Ancak ona genç yaşta şöhret yolunu açan da, başını derde sokan da yine şarkı sözleri oluyor. Zira daha önceki üç albümü ve Red adındaki son albümü de özel hayatından itiraflar şeklinde… Hayatına giren kişilerin isimlerini kullanmaktan ya da onları kalbini kırdıkları için suçlamaktan da çekinmiyor. Örnek verelim… Aşk hayatı hayli hareketli olan sarışın yıldız; Joe Jonas kendisini Camilla Belle ile aldatınca Better Than Revenge’i yazmıştı. Taylor Lautner için yazdığı Back to December ise bir tür özür niteliğindeydi. Oysa Jake Gyllenhaal için kaleme aldığı Mean biraz daha farklıydı. Kendisini telefonda terk eden Gyllenhaal’e ‘aşağılık’ diyerek öfkesini kusuyordu. Bitti sanmayın! John Mayer’ı küçük düşürmek için yazdığı Dear John da var… Üstelik başından geçen tecrübeleri sözlere ve notalara döktüğü için de asla özür dilemiyor…