”Bakılacak kadar güzel değilim. Bu yüzden yapabileceğin tek şey, herkesten daha iyi giyinmek…” Bu sözleri söyleyen, Windsor Dükü Prens Edward ile evlenen Wallis Simpson, zamanının en önemli moda öncülerinden sayılıyordu. Tarihe geçen en büyük aşklardan biri sayılan çiftin hikayesi birçok kitap ve filme ilham kaynağı oldu. Gelinin üçüncü evliliği olduğu için, Prens Edward tahtından vazgeçmek zorunda kaldı ve aşkı tercih etti. Simpson, düğüne son derece yalın ve çok şık bir Mainboucher marka açık mavi, bürümcük bir elbise giydi. Giydiği mavi renk, özel siparişle yapıldığı için daha sonra “Wallis mavisi” olarak anıldı. Aynı zamanda gelinin çeyizini de yapan Mainboucher, Fransız Vogue dergisinde genel yayın yönetmenliği yaptıktan sonra, modacılığa geçmiş ve Paris’te bu konuda başarılar kazanmış bir isimdi. Dantel panellerle süslenen gelinliğin ceketinin zarif kesimi, 30’ların günlük kıyafetlerinden esinlenilerek hazırlandı. Başına taktığı 20’leri hatırlatan şapkasını dik durabilmesi için, saçına telle bağlanmıştı. Saraya ve aristokrasiye hiçbir zaman kabul edilmeyen Simpson, yine de tarzıyla moda aristokrasisine imzasını attı.