CİNSEL KURAKLIĞIN NEDENİ
2010 yılında Kinsey Enstitüsü tarafından yapılan Cinsel Sağlık ve Davranış Anketi’ne göre evli çiftlerin neredeyse yüzde 16’sı, altı ay veya bir yıla yakın bir süredir seks yapmıyor. Uzmanların tahmini; çiftlerin ya az cinselliğin olduğu ya da hiç olmadığı bir evlilik sürdürdüğü yönünde. Yani çiftler yılda en fazla 10 kez (veya daha az) cinsel ilişkiye giriyor. Gerçek şu ki, seksin yokluğu çiftlerin ilişkisini tehlikeye atıyor. Yapılan araştırmalarda, evliliğinde seksin yeri olmadığı ya da az olduğu kişiler genelde mutsuz olduğunu ve boşanmayı düşündüğünü belirtmiş. The Sex-Starved Marriage: Boosting Your Marriage Libido kitabının yazarı, Evlilik Terapisti Michele Weiner-Davis, “Seks, gerçek anlamda bağ kurmakla ilgilidir” diyor. Ortada fiziksel bir bağ olmadığında birçok çift birbirinden uzaklaşmaya ve kasıtlı olmasa da cinsellikten kaçmaya başlar. Görmezden gelmek daha kolay olduğu için, zaman geçtikçe cinsellik hakkında konuşmak zor gelir. O zaman da kişiler kendini yalnız, hüsrana uğramış ve hatta kızgın hisseder. Weiner-Davis, “Ilişkide cinsellik azaldıkça duygusal yakınlık da yok olmaya başlar. Yatakta birbirinize sarılmayı ve hatta birbirinizin esprilerine gülmeyi bile bırakırsınız” diyor. Utangaçlık, acemilik ve alınganlık gibi duygular seksin yokluğuyla birlikte kendini gösterir. Ancak bu kadar hassas bir konuyu görmezden gelmek, problemlerin kendi kendine çözülmesini sağlamaz. Peki, o zaman ne yapmak lazım?