Röportaj

RÖPORTAJ: İNŞAAT EKİBİ

sevket-coruh Şevket Çoruh Mutlu sona inanır mısınız? Sizce filmlerin her daim umut vadetmesi mi yoksa gerçeği mi yansıtması gerekir? E.K.: Benim için sinema; hayatın içinden gerçekleri makasla kesip perdeye yapıştırdığınız bir şeydir. Mutlu sonları da severim ama ben gerçek olan bir sinema isterim. Yaşamda öyle bir mutlu son gerçeğiyle karşılaşmazsınız. Belki de yaşamda olmayan, kendi elimizle belirleyebildiğimiz bir kaderin içerisinde anlatabilmek için sinemada mutlu sonlar var. Hayatta mutlu son maalesef çok da mümkün değil. Ş.Ç.: Bayılırım mutlu sona. Her şey mutlu sonla bitsin derim. Ö.V.:  Filmlerin gerçekleri yansıtması gerektiği düşüncesine açıkçası ben pek katılmıyorum. Daha çok fanteziyi taşıması gerekir. Filmin yapısına göre mutlu son da olabilir hüzünlü son da… Tabii buna pazarlama açısından bakanlar çok daha farklı değerlendirmeler yapabilirler. İnşaat 2’nin devamı için açık bir kapı bırakıyor musunuz? Ö.V.: Bilmiyorum, hayata böyle kesin kararlarla bakmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Birincide de ikinciyi çekeceğimize dair bir işaret yoktu. Ben filmlerimin sosyal anlamda çarpıcı olmasına inanırım. Bir gün gelir üçüncüyü çekeriz ama şimdilik böyle bir plan yok