DEMİR ASLANOĞLU
İYİ RANDEVU
“Her ne kadar ilk buluşma insanı olmasam da garip bir haz da almıyor değilim bu durumdan. Kazı-kazan durumundan iki taraf için de kazan-kazan durumuna geçme çabasıyla insan bin bir şekle girerken, aslında en güzeli suya sabuna dokunmadan izlemek oluyor ama gelin görün ki bu ilk buluşmalardan da kaçış olmuyor. Ben çok gözlem yaparım. Hayatta en sevdiğim şeylerden biri de bir restoranda veya cafe’de istemeden şahit olduğum ilk buluşma randevularına kulak kabartmaktır. O gün konuşulanların yarısı bir balondan ibaret olsa da oyunun galibini az çok kestirebiliyorsunuz. Evet; mutlaka galip gelen biri oluyor! Liseyi yeni bitirmiştim ve çok yoğun bir üniversite hazırlık sürecinden çıkmıştım. Gerçek anlamda bir ‘nerd’e dönüşmüştüm de diyebilirim. Beraber aynı kişiden özel ders aldığım bir kız vardı ve bana karşı boş olmadığını az çok anlamıştım. Derken büyük gün geldi çattı ve başarılı bir sınav geçirdim. Hemen sonra soluğu Bodrum’da aldım. Arkadaşımın evinde kalabalık bir arkadaş grubuyla kalıyorduk ve uzun sürecek bir tatildi. İlk birkaç günden sonra üzerimdeki ölü toprağı yavaş yavaş kalkmaya ve hormonlarım tekrar aktive olmaya başladı. Bahsettiğim kıza bir mesaj gönderdim. Bana bir hafta sonra arkadaşlarıyla Bodrum’a geleceğini söyledi. Bir iki gün boyunca aralıksız konuştuk ve onu daha erken Bodrum’a gelmeye ikna ettim. Hatta arkadaşımın evinin büyük olduğunu ve isterse bir odayı kendisine tahsis edebileceğimi söyledim, o da kabul etti. Kendisini Bodrum’a inince karşıladım ve direkt eve gittik. Odasına yerleştikten sonra birer içki hazırlayıp evin terasına çıktık. Muhteşem bir günbatımı manzarası vardı ve hiçbir şey konuşmadan dakikalarca birbirimize kilitlenip kaldık. Aslında birbirimizi çok iyi tanıyorduk ve konuşmaya da gerek yoktu. İkimiz de o anı bekliyor gibiydik. İlk defa orada öpüştük ve sonra dışarı çıktık. Yemek, içki, gezme tozma derken sabah olmuştu ve çok güzel bir gece geçirmiştik. Eve dönünce ise onun kendi odasına gitmesine izin vermedim ve birlikte uyuduk. O gün, uzun sürecek bir ilişkinin başlangıcı olmuştu…”
KÖTÜ RANDEVU
“Üniversiteydim… Aynı kampüste daha önce tanıdığım ama fazla muhabbetim olmayan bir kız vardı. O dönem kışları arkadaşlarımla snowboard yapmaya giderdik ve yine okul turlarının biriyle, kalabalık bir grup Kartalkaya’ya gidecektik. Dağa varınca eşyaları otele atıp üstümüzü değiştirip hemen kendimizi piste attık. Telesiyej sırasında ise bahsettiğim kızla karşılaştık, o da arkadaşlarıyla gelmişti. Biraz sohbet ettikten sonra sıra bize geldi, doğal olarak aynı koltukta yukarı çıkacaktık. İki dakikalık sürede akşam bir programları olup olmadığını, isterlerse bizimle otelin barına gelebileceklerini söyledim. Akşam mekâna gittiğimizde oradaydılar. Yanına gittim ve bir içki ısmarladım. Daha sonra içkiler ardı ardına içildi ve biz bir anda yakınlaştık. İlk hamlenin kimden geldiğini şu an hatırlamıyorum. Gecenin sonunda odalara dağıldık. Ertesi gün herkes kayağa çıkmıştı fakat biz gitmedik ve beraber zaman geçirdik. Onun odasına gittim, bütün gün birlikteydik ve daha da yakınlaştık. Akşam olmak üzereydi ve insanlar kayaktan dönmeye başlamıştı. Bir anda bana; ‘Seni annemle tanıştırmak için sabırsızlanıyorum’ gibi bir cümle kurdu. İlk başta anlamadım ve sadece ‘efendim’ diyebildim. Sonra tekrar söyledi. Küçük dilimi yutmuştum ve ne yapacağımı bilemez halde kalmıştım. Ona; ‘Biraz yavaş hareket etmek daha doğru olmaz mı?’ diyebildiğimi hatırlıyorum. Sonra bir bahaneyle odadan ayrıldım. Bu kadar aceleci bir kadın beni korkutmuştu.” •