Müzikle ilgili birçok eğitim aldığını biliyoruz. Neden müzikle ilgili bir iş yapmadın ve oyunculuğu seçtin?
Konservatuarda yarı zamanlı öğrenciydim. Sabahları okula gider, akşamları da konservatuar derslerine katılırdım. Konservatuar eğitimi disiplinli olmayı gerektiriyor. Ben de o zamanlar yaş olarak çok küçüktüm. O tempo, beni yormaya başlamıştı. Kendimi iyi hissettiğim alan oyunculuktu o yüzden bu yolda ilerlemeyi tercih ettim. Bu durumun çok da açıklanacak bir tarafı yok aslında. Yalnızca hislerimle hareket ettim. Ben daha sakin ve küçük bir çevrede vakit geçirmeyi seven biriyim. Oyunculuk da bana terapi gibi geldi. Müzik benim için bir tutku, hayatımda hep yeri var fakat şu anda yalnızca bir hobi… Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Bir projenin içinde, rol gereği şarkı söylemem gerektiği zaman bunu severek yapıyorum. Delibal filminde olduğu gibi.
Her zaman güzel bir kız mıydın? Lisede de çok beğenilir miydin?
Açıkçası insanın kendisiyle ilgili birtakım şeyleri anlatması çok zor… Özellikle güzel olup olmadığıyla ilgili konuları insanın kendi ağzından anlatması, bana hep çok garip ve itici gelmiştir. Şu anda olduğu gibi hep çok zorlanırım bu tip şeyleri konuşurken.
Sanıyorum Delibal senin üçüncü filmin. Sinema senin için ne ifade ediyor?
Bu üçüncü sinema filmim ama hepsinin yeri ayrı tabii. Hem tür olarak hem de bana kattıkları açısından hepsi birbirinden farklı. Delibal’ın da ayrı bir yeri olacak hep hayatımda. Keyifli ve güzel bir iş oldu; sonuçları da bizi mutlu etti.
Aşkla geçen bir hayatla aşksız bir hayat arasında nasıl farklar var sana göre? Mesela sen âşıkken nasıl bir Leyla’sın?
Aşk yalnızca karşı cinse duyulan bir his değil bence. Hayatta herhangi bir şeye de âşık olabilirsin. Bir şeye karşı aşk duymuyorsanız hayat çok da keyifli olmaz diye düşünüyorum. Aşk, yaşama sevinci verir insana. Dediğim gibi illa karşı cinsle yaşamanız gerekmez bunun. Eğer karşı cinse duyduğum aşkta nasıl olduğumu soruyorsan; çok kolay biri olduğumu söyleyemem. Yoğun duygular, beraberinde bazı takıntıları ya da duygu iniş çıkışlarını da getirebiliyor zaman zaman.
Peki, hayatında biri var mı şu an?
Buna cevap vermek istemiyorum maalesef.
Röportajın tamamını Nisan sayımızdan ya da aşağıdaki linklerden telefonunuza ya da tabletinize indirip hemen okuyabilirsiniz.
Ios: https://appsto.re/tr/kL19_.i
Android: http://bit.ly/1ProXxR
Her zaman güzel bir kız mıydın? Lisede de çok beğenilir miydin?
Açıkçası insanın kendisiyle ilgili birtakım şeyleri anlatması çok zor… Özellikle güzel olup olmadığıyla ilgili konuları insanın kendi ağzından anlatması, bana hep çok garip ve itici gelmiştir. Şu anda olduğu gibi hep çok zorlanırım bu tip şeyleri konuşurken.
Sanıyorum Delibal senin üçüncü filmin. Sinema senin için ne ifade ediyor?
Bu üçüncü sinema filmim ama hepsinin yeri ayrı tabii. Hem tür olarak hem de bana kattıkları açısından hepsi birbirinden farklı. Delibal’ın da ayrı bir yeri olacak hep hayatımda. Keyifli ve güzel bir iş oldu; sonuçları da bizi mutlu etti.
Aşkla geçen bir hayatla aşksız bir hayat arasında nasıl farklar var sana göre? Mesela sen âşıkken nasıl bir Leyla’sın?
Aşk yalnızca karşı cinse duyulan bir his değil bence. Hayatta herhangi bir şeye de âşık olabilirsin. Bir şeye karşı aşk duymuyorsanız hayat çok da keyifli olmaz diye düşünüyorum. Aşk, yaşama sevinci verir insana. Dediğim gibi illa karşı cinsle yaşamanız gerekmez bunun. Eğer karşı cinse duyduğum aşkta nasıl olduğumu soruyorsan; çok kolay biri olduğumu söyleyemem. Yoğun duygular, beraberinde bazı takıntıları ya da duygu iniş çıkışlarını da getirebiliyor zaman zaman.
Peki, hayatında biri var mı şu an?
Buna cevap vermek istemiyorum maalesef.
Röportajın tamamını Nisan sayımızdan ya da aşağıdaki linklerden telefonunuza ya da tabletinize indirip hemen okuyabilirsiniz.
Ios: https://appsto.re/tr/kL19_.i
Android: http://bit.ly/1ProXxR