FLÖRT ETME İSTEĞİ
Burnunuzda; sosyal ilişkilerinizi düzenleyen feromon hormonlarına karşı duyarlı olan bir alıcı hücreler kümesi bulunuyor. Bu bölge vomeronasal organı olarak nitelendiriliyor. Eğer vomeronasal organınız, karşınızdaki kişinin yaydığı feromon hormonu kokusundan hoşlandıysa onunla flört etme isteği duyuyorsunuz. Bu durumda burun delikleriniz genişliyor, yanaklarınız, dudaklarınız kızarıyor, göğsünüz kabarıyor ve nefesiniz sıklaşıyor.
GÜÇLÜ HİSSETMEK
Kadın vücudunda, erkeklik hormonu olan testosteron da bulunuyor. Bu hormon kendinizi daha pozitif, özgüvenli kılıyor ve stres hissinizin azalmasına neden oluyor. Ayrıca cildi yumuşatıp, kemikleri güçlendiriyor. Ancak bunun yanında beklenmeyen tüylere, aknelere ve kaslanmalara da neden olabiliyor.
HIRÇINLAŞMAK
Regl öncesi yükselişe geçen östrojen hormonu, mutluluk hormonu olan serotonini azaltıyor. Bu da kendinizi daha hırçın ya da memnuniyetsiz hissetmenize neden oluyor. Bu dönemde hazmı uzun süren karbonhidratlardan tüketmek, serotonin hormonunuzu kısa süreli yükseltmenize yardımcı olabilir.
KİLO ALIMI
Kilo artışı genellikle insülin seviyesinin düşmesiyle ilişkilidir. Yemekten sonra kan şekeri, insülin hormonuyla dengelenir. Besinlerden aldığımız glikoz, insülin ile hücrelere taşınır ve enerjiye dönüşür. Dolayısıyla pankreas yetersiz seviyede insülin üretirse; hücrelere taşınamayan glikoz, karaciğer ve kaslarda daha sonra kullanılmak üzere biriktirilir. Ancak vücut belli miktarda glikoz biriktirebilir, fazlası yağa dönüştürülerek depolanır. Bu hem diyabet hastalığına, hem de kiloya neden olur.