Yanımdaki erkek arkadaşlarım heteroseksüel olsalar da birkaç kez gitmişlerdi. Ortamın onlar için nasıl bir zemin hazırlayacağı konusuna da oldukça hâkimlerdi. (Bunu şu an bir swing partiye katılıyormuşum edasıyla anlatmamı normal karşılamakta zorluk çekebilirsiniz. İçinizden ‘alt tarafı bir gey kulübe gitmişsin’ diyebilirsiniz.) Kapıda rastladığımız ‘tanıdıklarla’ birlikte geceye başladık. İçeri girdiğim anda, ‘küresel ısınma’ probleminin yer altında olduğunu düşündürecek ‘sıcak’ bir ortamın yüzüme çarpmasına rağmen, buna aldırmadan dans ettim.
Bir ara hava almak için tek başıma dışarı çıktım. Yanımda duran bir grup erkek gecenin analizini yapıyordu. Onları gözlerimle süzdüğüm yetmezmiş gibi, bir de ister istemez konuşmalarına kulak kabarttım. Kullandıkları bazı kelimeler hepimiz için tanıdıktı aslında. Bunlardan biri de ‘koli’ kelimesiydi. Kolinin erkek arkadaş ya da cinsel partner anlamına geldiğini bilmek için Lubunca’nın varlığını bilmeye pek de gerek yok. O an aklıma, Halaskargazi’deki ofisimizde akşam çalışırken pencereden izlediğim transseksüeller geldi. Birbirlerine bağırırlarken her zaman anlamakta zorluk çektiğim kelimeler kullanıyorlardı. Aralarında bir jargon olduğunu biliyordum, ama hiçbir zaman merak edip öğrenme ihtiyacı hissetmemiştim.