Röportaj

ETEL BALER’İN STİL GÜNLÜĞÜ

4 Moda tarihinin hangi döneminde yaşamak isterdin? Kesinlikle geçmişte yaşamak isterdim. Mesela birçok kadının rüyasını süsleyen Viktoryen elbiseler, içinde nefes bile alınmasına izin vermeyen, kadını bir objeye dönüştüren kıyafetler tam da bana göre. Zaman geçtikçe moda ve yaşam kadını rahat ettirmeye, özgürleştirmeye ve bireyselliğini yansıtabilmeye doğru gidiyor. İlla bir dönem seçmem gerekirse özgürlüklerin olacağı bir geleceği seçerdim. Kış sezonu için neler aldın? Kış sezonu için alışveriş listemde; Burberry Prorsum uzun eşarplar, Alexander Wang üç parçalı çanta, Stella McCartney Oxford ayakkabılar, Givenchy triko, David Koma elbise, Cristopher Kane etek, Gülçin Çengel’in heykelsi elbisesi, Ayşen Armağan’ın delikli deri eteği ve Selda Okutan’ın adamlı yüzüğü var. Tarzını en beğendiğin isimler kimler? Diane Kruger’ın stilini klas, sindirilmiş ve natürel buluyorum. Stil sahibi olmakla şık olmanın farkı nedir sence? Bence aralarında dostluktan çok düşmanlık ilişkisi var. Çok şık olmaya çalışırsanız stil sahibi olamazsınız çünkü stil biraz da umursamamak demek. İçinden geleni yapmak, kurallara bağlı kalmamak, yaratıcı olmak, önüne konanı değil canının istediğini yemektir. Çok şık insanlar sizi yanıltabilir. Tanıdığınız zaman o şıklığın altı boş çıkabilir ama stil sahibi insanlar sizi yanıltmazlar çünkü stilin altı hep doludur. Çünkü birikim gerektirir; sadece modaya değil, sanata, spora hayatın tüm alanlarına ilgi gerektirir. Şıklık hazırı tüketmektir, stil ise var etmektir. Ülkemizde hâlâ şıklığın stilden daha fazla rağbet gördüğüne inanıyorum ama ileride bunun değişeceğini umuyorum.