BÜLENT ÖZBEN – İŞ ADAMI – 47 YAŞINDA
“Sağlıklı bir ilişki isteyen erkek için yaş hiçbir zaman bir kriter olamaz. Sevgilimin yanında kendimi iyi hissediyorsam; ‘Yaşı büyükmüş’ diye vazgeçecek değilim. Yaşı kaç olursa olsun benim tercihim her zaman tarzı genç, bakımlı kadından yana.
20’li yaşlardaki kadınlar hayatın çok başlangıcında olduklarından hırslı oluyorlar çoğunlukla. İlişkilerini ince eleyip sık dokuyor ve beraber oldukları erkeğe kolayca arkalarını dönüp yeni bir ilişkide alıveriyorlar soluğu. Sanırım bunun arkasında; ‘Gencim, güzelim, şahaneyim. Bu olmazsa diğeri olur’ düşüncesi yatıyor. Ayrıca beklentilerin en yüksek olduğu dönemler 25-35 yaş arası diyebilirim. Bu yaş aralığındaki kadınların gerçek hedefi evlilik ve çocuk olduğu için bu arayı kurgularla geçiriyorlar. Ne zaman ki 40 oluyorlar, bana göre en şahane dönemleri başlıyor çünkü bu yaş dönemeci, eğer yapabildilerse, aile ve çocuk sahibi olmak için çabaladıkları zaman aralığının kapanışı oluyor artık. Böylece daha eğlenceli, kendileri gibi olabildikleri, özgüvenli ve huzurlu zamanları başlıyor. Üstelik bir de yıpranmamış, bakımlı bir görünüme ve yaşadıklarından en az hasarla kurtardıkları bir kalbe sahiplerse, ben bunu ’10 numara dönem’ diye adlandırırım.
40 ve üstü yaştaki erkeklerin kendilerinden yaşça çok küçük bir kadınla beraber olmasının nedeni muhtemelen; ‘Yaşasın hâlâ gencim, genç bir kadın beni beğeniyor ve iyi seks yapabiliyorum’ duygusu olmalı. Bu duygu ruhsal ve bedensel olarak kendilerine güvenlerinin artmasına katkıda bulunuyor diyebilirim.
40’lı yaşlardaki kadınlar benim açımdan güvenli ve huzurlu liman! Nesil farkı olmadığından, yaşanmış dönemler de aynı. Dolayısıyla kaliteli ve saatler süren sohbetler edilebiliyor. Gereksiz kapris ve kıskançlıkları olmuyor öncelikle; ikincisi kendini sevmeye başlıyor. Böylece erkeğe bakış açısı da değişiyor. İyi seks, iyi sohbet, güzel yemek ve birlikte harika seyahatler bir araya gelince erkek kendini gerçekten çok iyi hissediyor.
Kadının yaşı ilerleyince erkeğe ayak uyduramaz diye bir genelleme de yapamayız ayrıca. Sonuçta, hayat felsefesi ve hayata bakış açısının yanı sıra tensel uyum da varsa ayak uydurulamaz diye bir şey yok, elbette uydurur hatta enerjisiyle erkeği zorlayabilir bile.
On yaşa kadar farkın ruhsal ve cinsel açıdan sorun yaratmayacağını düşünüyorum. Ancak her ne kadar ‘Aşığım, seviyorum’ gibi sözler edilse de, 20 yaşa yakın farkların ilişkilerin bir noktada tıkanmasına yol açacağını sanıyorum.”