GEÇMİŞE DÖNÜŞ TEKNİĞİ
Zihni sakinleştirip meditatif yöntemlerle bedenimizdeki hislere odaklanabilir, duyguları ilk hissettiğimiz anın olayına geri dönebiliriz. Peki, geçmişe dönmek hayatımızda ne gibi faydalar sağlıyor? İnsan ilişkilerinde iletişim problemleri yaşayanlar, suçluluk, üzüntü, utanç, nefret, öfke, kıskançlık gibi duygulara sahip olanlar hislerinin köklerine ulaşarak yüklerini üzerinden atıyor. İnsanın yaratılışında başkalarını sevmeye dair gizli bir gündem olsa da, geçmişin yüklerini attığınızda ‘aşk’ın ta kendisi oluyorsunuz. Bu durum mıknatıs etkisiyle aşkı deneyimleyeceğiniz kişileri de karşınıza çıkartıyor. Geçmişe dönmek için uygulanan tekniklerden biri olan regresyon; duyguların özgürce ifade edilmesi için kılavuzluk yaparak size alan yaratıyor. Bu süreçte rahatlayan zihin sakinleştiği anda hislere odaklanıyor. Örneğin suçluluk duygusunun köküne inilerek, o hisse neden olan olaylar zinciri çözülüyor. ‘Duyguları Özgürleştirme Tekniği’ olarak adlandırılan EFT yönteminde ise bedenimizdeki altı enerji kanalına yumuşak vuruşlar yaparak duygular ifade ediliyor. Akupunktur noktalarında titreşen enerjiler ifade bulmaya ve akmaya başlıyor. Böylece duygu kanallarında sıkışmış enerji serbest kalıyor. Hande Akın bu iki tekniği harmanladığını söylüyor ve devam ediyor; “Ağlamanın güçsüzlük sayıldığı bir dünyada hislerimizi gözyaşlarıyla ifade etmekten kaçınsak da EFT ve regresyon teknikleri sayesinde duygularımızın önünde set kurmayı engelleyebiliriz. Seans sırasında geçmiş yalnızca görüntü olarak tecelli etmez zihnimizde. Kimi zaman mide kasılması, ellerin titremesi gibi fiziksel bir dışavurumla da açığa çıkar.” Kısacası yeni bir ilişkiye zihnen açık olmak için önce kendimize izin vermeliyiz. Aşka gelme seviyesine ulaşmak tüm bu özgürleşme sürecinden geçmeyi gerektirse de mutlu anları çoğaltmak kendi elimizde. Hande Akın mutlu olmayı karşımızdaki kişiden beklemenin haksızlık olduğunu düşünüyor ve ekliyor; “Siz mutsuzluğu tercih ediyorsanız kimse sizi mutlu edemez. ‘Beni hayal kırıklığına uğrattı.’ dediğimizde dahi hayal kırıklığına uğratan bir başkasıymış gibi konuşuyoruz fakat o kişiyi olduğundan farklı görerek hayal kuran biziz aslında…” Söz konusu duygular olduğunda doğru ya da yanlışın ayırdına varabilmek pek mümkün görünmüyor. Yine de bilinci devreye sokarak aklımızla muhakeme edebilmeli, gerçek bir tehlike ve tehdit olmadığını fark etmeliyiz. Aşka gelmek içinse çocukluk döneminde yaşananları referans alan bilinçaltı ve mantığın yaratıcısı bilinç arasında süregelen çatışmadan galip çıkmalıyız. Bilincin bilinçaltıyla çatışmasını engellemek içimizdeki çocukla buluşarak taşıdığımız yüklerle yüzleşmemizi sağlayan farklı teknikler bulunuyor. Hande Akın ‘Aşka Gel’ workshop’unda zihinsel seviyede bilinçaltının nasıl çalıştığını anlatarak regresyon ve EFT yöntemleriyle enerji auramızda biriken ve yine enerji olarak açığa çıkan duyguları özgürleştirmeyi hedefliyor. Aşkı kendimizi keşfetmek için çok büyük bir fırsat olarak gören Hande Akın ilişki yaşadığınız kişinin sizin bir aynanız olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Karşınızdaki kişiyle ilgili düşünceleriniz aslında kendinizle ilgili… O size ayna tutarak keşfetmeniz gereken özelliklerinizi gösteriyor. İlişkilere bu pencereden baktığınızda öfke hissi ortadan kalkıyor. Eğer size karşı ilgisiz ya da sorumsuz davrandığını düşünüyorsanız, mutlaka siz de başka birine ilgisiz davranmışsınızdır. Kime nasıl yansıdığının önemi olmayan ilgisizlik enerjisidir bahsi geçen…” •