Anaslide

“ÂŞIKKEN ÇOK ENERJİK OLUYORUM”

SÜTYEN: H&M, ETEK: TEMPERLEY LONDON/ V2K DESIGNERS, KÜPE: MIEVA DESIGN

    Şu anda bir eşeği sahiplenmiş durumdasın. Zilli… Nereden buldun onu? Zilli Diyarbakır’da bir barınaktaydı. Twitter’da rastladım. Küçük yaştaki bir eşeğe yük bindiriliyor ve o kemerler bacaklarını yırtıyor. Bir süre sonra o yaralar da kurtlanıyor. Okan Oflaz, İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Bölümü öğrencileri ve akademisyenleri sürekli Türkiye genelinde barınaklara yardım yapıyorlar. Zilli de Diyarbakır’dan geldi, fakültede baktılar. Ben yardımcı olmak istedim. Okan; ”Ben yardım topladım, sadece Zilli’ye kalacak bir yer lazım” dedi ve ben de hemen babamı aradım. ”Hemşerin, Diyarbakır’dan buraya kadar geldi, bir görmen lazım” derken, Zilli babamın sevgilisi oldu. Sonra yetmedi, babam iki tane de keçi aldı. Biri dişi, biri erkek ve bodur keçiler, hiç büyümüyorlar. Nijerya keçisi diye geçiyor; inanılmazlar. Ben hayvanları çok seviyorum. Kürk giymiyorum, yılan dergisi ya da timsah derisi kullanmıyorum. Kozmetikte olabildiğince hayvan testi yapılmayan ürünler kullanmaya çalışıyorum. Olabildiğince dikkat etmeye çalışıyorum.  Biraz da Buğra Gülsoy’la birlikte yer aldığın yeni projenden bahsedelim. Filmin adı nedir? Adı, ‘Acı Tatlı Ekşi’. Film, BKM yapımı. Andaç Haznedaroğlu çekiyor. Haziranın ikinci haftası gibi sete girmeyi planlıyoruz. Uzun bir prova sürecine girdik. Senaryoyu Buğra ve Andaç Hoca birlikte şekillendiriyorlar. İnsanın bir yaştan sonra arkadaşı olmaz derler ama Buğra ve kız arkadaşı Nilüfer benim çok sevdiğim, arkadaştan öte dostlarım. Zaten komşuyuz. Seyircinin Buğra ve beni, Aşk Yeniden’de izlediğinden daha farklı göreceklerini unutmamalarını isterim. Bizi Fatih ve Zeynep olarak değil de, Buğra ve Özge olarak değerlendirip izlemelerini tercih ederim.  Kendine nasıl vakit ayırırsın? Kasımdan beri hayatımda yoga ve pilates var. Sürekli yürüyüşe çıkarım. Evde arada sırada yoga hareketleri deniyorum. Burak da sporu çok seven biri. ”Hadi gel, yürüyüşe çıkalım” dediğimde bana katılıyor. Bazen yogaya da katılıyor. İzlemek istediğim bir şey varsa onu izlerim. Telefondan gündemi takip ederim. Snapchat’imi çok seviyorum ama kapalı. On kişi falan var, orası özgür alanım. Onun dışında kitap okuyorum. En son Sapiens okudum. Şimdi, Homo Deus’a geçtim.  20’li yaşlar geride kalınca kendini daha farklı hissediyor musun? Kesinlikle. 30’a ilk adımlarımı attıkça kendimi çok daha güçlü hissediyorum. Çok farklı bir his… Kadın gücü, kadın ruhu… Tabii eşeği olan bir insan olarak, her zaman içimde o küçük kız çocuğu yaşayacak. Topuklu ayakkabı giyip makyaj yaptığım zaman, duruşum değişiyor. Moda çekimleri o yüzden hoşuma gidiyor. Yoksa modayı çok da takip eden bir insan değilim. Kısacası yavaş yavaş kadın olma duygusu gelmeye başladı.   Seni en çok ne şaşırtır? Hiç beklemediğim birinden gördüğüm iyilik beni çok şaşırtır. Bu iyiliğin illa ki bana olması gerekmiyor. Hayvana, doğaya, başka birine de olabilir. Kötü anlamda ise söylediğim bir şeyin yanlış anlaşılması beni şaşırtır.  Şimdiye kadar geçirdiğin en iyi tatil neydi? Afrika’ydı. Cape Town’a gitmiştim, sonra Kenya ve Tanzanya’ya. Safari yaptığım dönem kaldığım yer otantikti biraz ama çadırda kalmadım. Doğanın üstünlüğünü görmek ve insanların doğaya ayak uydurarak yaşamak zorunda olmalarını görmek çok güzel bir his.