Bodrum denildiğinde akla ilk gelen şeylerden biri de, mandalina bahçelerinin yaydığı o mis kokulu ferahlık. Ancak, bu efsanevi meyvenin pek az kişi tarafından bilinen bir yüzü daha var: Yeşil Bodrum Mandalini.
Bodrum Mandalini, uzun yıllar bölgenin ekosistemini koruyan ve zenginleştiren unsurlardan olmuş. Kabuğundan çekirdeğine, posasından yapraklarına kadar her şeyi kullanilabildiği için sıfır atık bir ürün. Ancak türü tükenme tehdidi altında olan, Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünü Bodrum Mandalini’nin kullanım alanlarının arttırılmasına her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Bölgeye katma değer sağlanması, bahçelerin ve kültürel mirasın korunması, gelecek nesillere taşınması çok kıymetli.
Coğrafi işaret tescili, belirli bir bölgeye özgü ürünlerin kalite ve isim haklarını korumak, o ürüne ait özelliklerin devamlılığını sağlamak ve bu niteliklerle üretim yapanların öncelikli koruma altında olmasını temin etmek amacıyla veriliyor. Bodrum Mandalini de 2009 yılında coğrafi işaret tescili almış, kalitesi ve adı koruma altına alınmış.
Kendine has kokusu ve aroması olan Bodrum Mandalini, Dünya tarım literatüründe “Kokulu Bodrum Mandalinası” olarak tanınıyor. Bölge halkı ise, mandalina yerine mandalin ifadesini kullanıyor. Hem yeşil hem de turuncu hali tüketilebildiği için senede iki defa hasat ediliyor. Ağustos-Eylül aylarında yeşil halinin erken hasadı, Aralık-Ocak aylarında olgunlaşan turuncu halinin hasadı yapılıyor.
Mandalinanın yeşil formu aslında en güzel, en değerli hali çünkü aroması müthiş. Yeşil Mandalin, özellikle içeceklere bir dilim koyduğunuzda bile büyük bir ferahlık veriyor. Yeşil zeytin, kokteyl, pasta, dondurma ve sorbelerle de çok uyumlu. Buzdolabının soğutucu kısmında 12 ay muhafaza edilebiliyor.
Bodrum’un bu değerli mirasını hep birlikte koruyalım ve gelecek nesillere aktaralım, hem yerel kültürümüze sahip çıkıp hem de sürdürülebilir turizme katkıda bulunalım.