Röportaj

Natalija Vesely ile Bubu Island ve çocuk gelişimi üzerine konuştuk

Bubu Island; bebekler, çocuklar ve aileleri için hem eğlence hem de eğitim amaçlı tasarlanmış bir aile kulübü. Merkezin kurucusu ve aynı zamanda bir anne olan Natalija Vesely ile bebek ve çocukların küçük yaşta kazanabileceği sosyal beceriler ve bunun kişisel gelişimlerine olan pozitif etkileri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Röportaj: Ekin Yavuz
Fotoğraflar: Bubu Island ve Natalija Vesely’nin izniyle

Psikoloji üzerine bir lisans eğitimi almanızın şu an yaptığınız işe katkıları olduğunu düşünüyor musunuz? Eğer öyleyse nasıl etkileri olduğunu düşünüyorsunuz?

Evet, eğitimim şu anki rolümde son derece faydalı oldu. Çalışmalarım sayesinde edindiğim insan davranışı, gelişim aşamaları ve bilişsel süreçler hakkındaki anlayışım, programları tasarlama ve Bubu Island Aile Kulübü’nde hem çocuklarla hem de ebeveynlerle etkileşime geçme şeklimi doğrudan etkiledi. Eğitimim, çocuk gelişiminin inceliklerini ve ailelerin psikolojik ihtiyaçlarını anlamamı sağlıyor ki bu da hem eğitim hem de duygusal büyümeyi destekleyen bir ortam yaratmada hayati önem taşıyor. Ayrıca, eğitimim sayesinde ekibimizi çeşitli durumlarla hassasiyetle ve etkili bir şekilde başa çıkabilecek şekilde eğitmeme olanak tanıdı.

Tüm bunların dışında anne olmak kimliğimi derinden şekillendirerek sabır, empati ve anlayışımı hiçbir deneyimin sağlayamayacağı şekillerde artırdı.

Kendiniz bu alana yönelmeye ve çocuklar ve onların ebeveynleri için böyle bir alan açmaya nasıl karar verdiniz?

Anne olduğumda, oğlumla yapabileceğim aktiviteler arıyordum ama doğru yeri bulamıyordum. O sıralarda, oğlum Liam’ı bebek masajı ve yüzme dersleri için götürdüğüm yerin sahibi olan şimdiki ortağım Tetiana ile tanıştım. Erken çocukluk eğitiminin önemini ve bu yaşlarda kurulan ilişkileri konuştuk. Ayrıca ebeveynliğin bazen yalnız ve zorlayıcı olabileceğinin de farkındaydık. Bu konuşmalardan esinlenerek hem çocukların büyüyebilecekleri hem de ebeveynlerin desteklendiklerini hissedebilecekleri bir alan yaratma vizyonumuzu paylaştık.

İleride bireylerin hem fiziksel hem zihinsel açılardan olumlu etkiler alabilmeleri için ebeveynlerin, çocuklarına küçük yaşta sağlayabilecekleri olanaklar nelerdir?

Çocuklarımıza sunabileceğimiz en büyük hediye, kendi ruh sağlığımıza ve gelişimimize öncelik vermektir. Biz ebeveynler olarak bunu yaptığımızda çocuklarımızın gelişiminin de doğal olarak bunu takip edeceğine inanıyorum. Ebeveynler olarak etkimizin temel olduğunu ve pek çok şeyin bizimle başladığını kabul etmek çok önemli.

Erken çocukluğa adanmış merkezler de hayati bir role sahip. Bu merkezler, çocukların bilişsel ve fiziksel olarak uyarıldıkları, keşif yapabildikleri ortamlar sunuyor. Ebeveynleriyle ya da profesyonellerle birlikte gerçekleştirilen yönlendirilmiş oyunlar ve düzenli aktiviteler sayesinde çocuklar hayatları boyunca kullanabilecekleri değerli beceriler ediniyorlar. Bunlar arasında sıra beklemek, sabır, iş birliği, nezaket, empati gibi beceriler bulunuyor.

Ayrıca, fiziksel gelişimin faydaları oldukça iyi belgelenmiş durumda. Çocukları küçük yaşlardan itibaren fiziksel aktivitelere dahil etmek, gelişimlerinin her yönünü destekliyor ve araştırmalar da bunun derin faydalarını sürekli olarak gösteriyor.

Çocukların küçük yaşlarda sosyalleşme becerilerini geliştirmelerinin ve spora yönelmelerinin daha sonraki yaşamlarında ve karakter gelişimlerindeki etkisi nedir? Sizin bir anne ve bu konuda eğitimli biri olarak yorumlarınız nelerdir?

Araştırmalar, fiziksel aktivitenin çocukların gelişimi üzerindeki etkisini aydınlatıyor. Hatta, daha fiziksel olarak zinde ve aktif olan çocukların daha büyük bir hipokampüse sahip olduğunu vurgulayan bir çalışma bile var. Bu oldukça önemli bir çalışma, çünkü fiziksel egzersiz ile yalnızca artan beyin hacmi arasında değil aynı zamanda öğrenme ve hafıza yeteneklerinde de artış arasında bir korelasyon olduğunu gösteriyor. 

Çocukların erken yaşlarda fiziksel aktivitelere başlamasının sağlık üzerine birçok faydası olduğunu destekleyen bolca kanıt var. Jimnastik ve yüzme gibi aktiviteler özellikle yararlı. Bunlar sadece kas-iskelet sistemini güçlendirmekle kalmıyor; aynı zamanda bağışıklık sistemini iyileştiriyor, koordinasyon, denge ve vücut farkındalığını artırıyor ve bilişsel gücü destekliyor. Bu da çocuklar için aktif bir yaşam tarzının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Ebeveynler Bubu Island’a hangi yaştan itibaren çocuklarını getirebilir? Ve hangi yaş grupları hangi aktivitelerden faydalanabilir? Kısaca bahsedebilir misiniz?

Bubu Island Aile Kulübü en küçük üyelerini göbek bağları iyileştikten hemen sonra, sadece 15 günlükken kabul ediyor. İlk aktivitelerimiz bebek SPA ve bebek masaj seanslarından oluşuyor. Bebekler büyüdükçe yüzme, jimnastik, oyun grupları, atölyeler ve diğer çeşitli zenginleştirici aktivitelere geçiş yapıyorlar.

Bebek SPA, bebekler 3-4 aylık olana kadar devam ediyor. Bebekler SPA’da, kaslarını aktive eden ve doğuştan gelen nefes tutma reflekslerini geliştirmelerine yardımcı olan su aktiviteleri ve rehberli dalışlar yapıyorlar. Sonrasında 3. aydan itibaren yapılandırılmış bebek yüzme gruplarımız başlıyor ve zamanla çocuk yüzme seviyelerine, sonrasında daha ileri yüzme stillerine doğru ilerliyoruz.

Cimnastik seanslarımız bebeklerin 7. aylarından itibaren başlıyor, bu seanslara bebekler 3 yaşına gelene kadar ebeveynleriyle katılabiliyor. Bu dönemde, genç çocukların fiziksel, bilişsel ve sosyo-duygusal alanlarda temel gelişim dönüm noktalarına ulaşmalarına yardımcı olmaya odaklanıyoruz. Oturma, yuvarlanma, emekleme ve yürüme gibi hareketleri ustalaştırmaktan, ders kavramlarını anlama, akranlarıyla etkileşim kurma ve paylaşmayı öğrenme gibi sosyal becerilere kadar geniş bir yelpazede beceriler kazandırmayı hedefliyoruz.

3 yaşına geldiklerinde, çocuklar daha yapılandırılmış bir jimnastik programına katılıyorlar. Bu program, takla atma, yarım ayırma, denge, koordinasyon, dayanıklılık, güç egzersizleri ve disiplinli bir öğrenme yaklaşımını içeriyor.

Oyun gruplarımız ise bebekler yaklaşık 10 aylıkken başlıyor. Oyun gruplarımız duyusal aktiviteler, masa oyunları, sanat ve el işleri, dil öğrenimi ve anaokulu hazırlığı gibi çeşitli etkinlikler içeriyor. Tüm programlarımız, dünya genelinde erken çocukluk eğitim merkezlerinde yaygın olarak kullanılan uluslararası tanınmış Teaching Strategies müfredatına dayanıyor.

Bubu Island’da sadece sunduğumuz aktivitelerle değil, aynı zamanda bu aktiviteleri nasıl öğrettiğimizle de ilgileniyoruz. Ailemizin bir parçası olduğuna inandığımız üyelerimizin gelişimini, büyümesini, mutluluğunu önceliklendiriyoruz ve oyunun rehberlikle birleştiğinde öğrenme için en etkili yöntem olduğuna güçlü bir şekilde inanıyoruz.

Bubu Island çocuklar üzerinde etkili olduğu kadar onların ebeveynleri üzerinde de etkili. Peki Bubu Island’ın ebeveynler üzerindeki etkileri nelerdir?

Ebeveynler için de çocuklarımız için olduğu kadar etkili ve destekleyici olmayı hedefliyoruz. Amacımız, aileler için besleyici bir topluluk ve destek sistemi oluşturmak. “Bir çocuğu yetiştirmek için bir köye ihtiyaç vardır” atasözüne inanıyoruz ve bu köyü Bubu Island’da somutlaştırmayı amaçlıyoruz. Burada, ebeveynler benzer değerlere ve deneyimlere sahip, aynı düşüncede olan diğer ebeveynler ile tanışıyor, böylece hem aidiyet hissi hem de karşılıklı destek ortamı gelişmiş oluyor.

Ayrıca, ebeveynlerin bize duyduğu güveni çok ciddiye alıyoruz. Çocukları için en iyi ortamı ve öğrenme fırsatlarını sunma konusundaki taahhüdümüzü anladıklarına inanıyoruz. Karşılıklı duyulan bu güven, sadece pozitif bir atmosferi pekiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda ebeveynliğin doğal kaygılarını da hafifletiyor. Ebeveynler, topluluğumuzla bir parçası haline geldikçe ve etkileşime geçtikçe güven kazanıyor, benzer zorluklarla karşılana ebeveynlerden destek görüyor, çocuk yetiştirmenin sevinçleri ve zorluklarıyla baş etmelerine yardımcı olacak kaynaklar buluyor.

Bubu Island ailesi olarak, ebeveynliğin sadece bir görev değil aynı zamanda keşfedilecek özel bir yolculuk olduğunu düşünüyorsunuz. Bu noktada ebeveynleri nasıl bir yolculuk bekliyor? Kısaca bahsedebilir misiniz?

Ebeveynlik hem talepkâr hem de tatmin edici bir yolculuk, biz Bubu Island’da bu yolculuğu anlıyor ve onurlandırıyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi, bu yolculuğun önemli bir yönü kendini geliştirmeyi içeriyor. Ebeveynlik, sabır, empati, anlayış ve nezaketin bir karışımını gerektirirken, aynı zamanda sert olma ve net sınırlar koyma zorunluluğunu da beraberinde getiriyor.

Bubu Island’da, ebeveynlere hem kendilerinin hem de çocuklarının özgünlüğünü saygıyla karşılayan araçlar ve destekleyici bir topluluk sunuyoruz. Burada önemli olan bir denge kurmak, Bubu Island’da çocukların kendilerini ifade etmeleri için gerçek bir alan sağlarken, onların güvende hissetmeleri için gerekli yapıyı da sürdürüyoruz.

Ebeveynliğin zorlu bir yolculuk olabileceğinin farkındayız, ancak tüm bu zorluğun yanında oldukça ödüllendirici olduğunu da biliyoruz.

Bu konuda bilinçli bir anne ve eğitimli bir kadın olarak, Bubu Island Aile Kulübü’ndeki aktivitelere ve olanaklara karar verirken nelere dikkat ettiniz? Önceliğiniz nelerdi?

Öncelikle, her zaman araştırma, okuma ve eğitimle desteklenen aktivitelere odaklandık. Amacımız, çocukların gelişimlerinin her yönüyle destekleneceği ve gelişeceği bir dünya yaratmaktı. Bilişsel beceriler, motor becerileri, sosyal duygusal beceriler, zihin farkındalığı gibi pek çok gelişim teorisi var. Özellikle günümüzde ebeveynlerin işi hiç kolay değil; pek çok araştırma bizi farklı yönlere itebiliyor. Ben de daima yeni bilgilerle donanmaya, günceli takip etmeye ve öğrendikçe yeni aktiviteler eklemeye çalışıyorum.

Sonra tesis fikri ortaya çıktı. Mimarlarımız Berrin ve Zerrin Güngenci ile birçok konuşma yaptık ve onlar, çocuklar için planlanan gelişimsel aktiviteleri destekleyecek ve geliştirecek fiziksel mekânın hayata geçirilmesinde çok önemli bir rol oynadılar.

“Bubu Island Bebek Yüzme” programında yürümeden önce yüzme macerasına başladığınızdan bahsediyorsunuz. Yüzmenin, bebekler ve çocuklar üzerinde fiziksel ve zihinsel olarak nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz. Bu programı seçmenizin özel bir sebebi var mı?

Yüzme, toplumda hak ettiği ilgiyi görmüyor.

Doktorlar, fizyoterapistler ve diğer uzmanlar tarafından çocuklar için en iyi sporlardan biri olarak şiddetle tavsiye ediliyor çünkü fiziksel ve zihinsel sağlık üzerinde geniş çaplı faydaları var. Suda, bebekler içgüdüsel olarak çırpınır ve başlarını kaldırıp nefes alamadıkları halde su altına daldıklarında nefeslerini tutabilirler. Yüzme ve su bebeklerin doğumdan itibaren mutlu hissetmelerini sağlamakla kalmaz, büyüdükçe keyif almaya devam ederler.

Yüzme, koordinasyonu, uzuvların eş zamanlı kullanımını ve nefes kontrolünü geliştirirken, çocuklara ve bebeklere uzun vadeli fiziksel faydalar sağlıyor. Zihinsel olarak ise bilişsel yetenekleri önemli ölçüde artırmaya yardım ediyor. Tüm bunlara ek olarak, Avustralya’daki Griffith Üniversitesi tarafından yapılan kapsamlı bir çalışma, 7,000’den fazla çocuğu inceledi ve erken yaşta yüzmeye başlayan çocukların, yüzme bilmeyen akranlarına kıyasla üstün sözel yetenekler, matematik becerileri, okuryazarlık ve yönlendirme anlayışı gösterdiği sonucuna ulaştı. Bu araştırma yüzmenin gelişmekte olan çocuklara sunduğu fiziksel ve bilişsel avantajların altını çiziyor.

Bubu Island’daki havuzlarımız, bebekler ve küçük çocuklar için özel olarak tasarlandı, suyun güvenliğini sağlamak için ozon sistemi ve klor kombinasyonu ile en düşük klor seviyesi (0,30 ppm) kullanıyoruz. Ayrıca, enerji tasarruflu yeşil teknoloji (ISI pompaları) kullanarak suyu 31 dereceye kadar ısıtıyoruz ve çevre sıcaklığını da yaklaşık 32 derece olarak ayarlıyoruz.

Farklı şehirlerde yer açmayı da düşünüyor musunuz? Kariyerinizin bundan sonrasında nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz?

Kalite, hijyen ve kaynak sağlama konusunda en yüksek standartları sürdürmek benim için öncelikli olsa da, genişlemeyi de güçlü bir şekilde arzuluyoruz. Ortağım Tetiana ile birlikte, ilk yerimizin ötesine geçerek büyümeyi her zaman hayal ettik. Hayalimiz, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde daha fazla merkez açmak ve dünya genelinde çocukların hayatlarına pozitif katkılarda bulunmak. Geleceğe yönelik planlarımızda, olağanüstü hizmet sunma ve çocuklarımız için daha iyi bir dünya yaratma konusundaki kararlılığımız sürdürüyoruz.