Dior’un 2024 Sonbahar Koleksiyonu, Paris Moda Haftası’nda bir kez daha moda severlerin ve eleştirmenlerin ilgisini çekmeyi başardı. Maria Grazia Chiuri’nin yaratıcı vizyonu altında, bu yılki koleksiyon, hem markanın ticari ustalığını hem de tarihsel derinliğini sergileyen bir harman sundu. Koleksiyon, Marc Bohan’a saygı duruşunda bulunarak başladı; ve Bohan’ın , Dior’un modernleşme yolunda önemli bir figür olduğunu yeniden anımsattı. Chiuri’nin bu mirası, Bohan’ın genç kadınlar için hazırladığı, uygun fiyatlı, hızlı teslim alınan ve rahat Miss Dior alt etiketi ile yeniden canlandırıldı.
Defile Shakuntala Kulkarni’nin enstalasyonunda gerçekleşti; kadın bedenini ve onun farklı mekanlarla ilişkisini araştıran Hintli sanatçı tarafından tasarlanan bir enstalasyondu bu. Sanatçı, ‘bedenler, zırhlar ve kafesler’ serisinde armatür tasarlamak için baston kullanıyordu: bedeni giydiren, yansıtan ve dönüştüren ama aynı zamanda onu baştan çıkarıcı ama rahatsız edici bir hisle bir tür kafese hapseden heykelsi, yüksek performanslı öğeler göze çarpıyordu. Dior enstalasyonu için sanatçı, heykellerinin yanı sıra 2016’da ürettiği ‘Juloos’ adlı videosundan çeşitli alıntılar da sundu. Bu parçalar kadınsı öznelliği yalnızca beden ve onun sosyal ve politik kırılganlığı açısından değil, her şeyden öte, içinde geliştiğimiz kentsel alan ve sosyal sistemle ilişkili gücünü sorguluyordu.
Chiuri’nin tasarımlarında görülen, geçmişi ve bugünü birleştiren bu yaklaşım, markanın geniş arşivinden ilham alarak hem geçmişe saygı duyuyor hem de günümüz kadınının beklentilerini karşılıyor. Bohan’ın modern kadın silüetini şekillendirme çabası, Chiuri’nin tasarımlarında da kendini gösteriyor; geniş paçalı pantolonlar, büyük beden blazerler ve kruvaze ceketler modern kadının gardırobunu tanımlıyor.
Chiuri’nin “Hepimiz Feminist Olmalıyız” tişörtlerinden CD işlemeli aksesuarlara kadar, Dior’un ticari başarısının sırrı, markanın hem anlamlı mesajlarla hem de estetik çekicilikle nasıl bağlantı kurabildiğinde yatıyor. Bu koleksiyon, Chiuri’nin Dior’u bir sanat eseri olarak sunma yeteneğini ve aynı zamanda ticari olarak cazip kılmadaki başarısını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Marc Bohan’a saygı duruşu, Miss Dior serisinin öne çıkarılması ve Maria Grazia Chiuri’nin modern tasarım anlayışı, Dior’un moda dünyasındaki yenilikçi ve öncü ruhunu sürdürüyor. Sofistike ve çağdaş kadının gardırobunda yer almayı hak eden parçalarla dolu bir koleksiyon sunan Dior, hem geçmişin mirasını onurlandırıyor hem de geleceğe yön veriyor.