Alaïa’nın Yaz Sonbahar Couture koleksiyonu, Rue de Marignan’daki mağazasında unutulmaz ve sıradışı bir etkinlikle gerçekleşti. Defile mekanının sınırlı kapasitesi sebebiyle üç ayrı gösteri düzenlenerek tüm konuklar ağırlandı. Şovun davetiyeleri, bilezik veya kolyeye dönüştürülebilecek bir bobin ve iplik şeklinde özel olarak tasarlandı. Alaïa Kreatif Direktör Pieter Mulier, konuklara gönderdiği e-posta ile, onlarla defile öncesi duygularını ve koleksiyonun hikayesini paylaştı.
“Yaz-sonbahar şovumuz, sadelik, saflık, az anlamla çokluk, samimiyet, öze indirgeme, özgürlük ve buluş üzerine bir hikaye anlatıyor. Bu bir karar, bir seçim; küçülmek değil, olasılıkları genişletmeye odaklanmak.” olarak özetlediği couture koleksiyonunun hikayesi, “The Thread” adlı kısa film ile de sanatsallaştırıldı. 24 Ocak’ta yayınlanacak olan kısa filmin orijinal müzikleri, Gustave Rudman tarafından SF24 koleksiyonunun provaları sırasında bestelendi ve Paris ve Budapeşte’de kaydedildi. Maison Alaïa’nın açıklamasına göre “The Thread” (İplik) zaman ve duygu arasında bir öykü örüyor; müziğin ve kıyafetlerin ilkel malzemesi haline geliyor ve iplik bir bağ oluşturuyor.
Defile, tamamı farklı yönlerde birleşerek hareketlendirilmiş ipliklerle detaylandırılmış ve vücutla, rüzgarla, hayatın kendisiyle birlikte dans ettiği bir kompozisyon sunan, beyaz bir elbise ile açılıyor. Transparan kumaşlar ve vücudu bir su misali akarak saran ipek kumaştan elbiseler, vücut kıvrımlarına sarılan cut-out detaylar koleksiyona özgün bir Alaïa dokunuşu katıyor. Kol uçlarında ve etek boylarında büyük iplik yumaklarıyla öne çıkan hareketlilik, izleyicilerin dikkatini çekerken, her adımda dans eden simbiyotik tasarımı, hibrit kıvrımlar halinde oluşturulan boyutsal geçişlerdeki çok katmanlı ipeklerden oluşan, heykelsi bir tasarıma sahip ipek pantolonlar ve büyük altın metal bilezikler de yüksek detaylardı.
Koleksiyon, kıvrım ve daire temelleri üzerine inşa edilmişti; kadın vücudu kıvrımları ve Alaïa’nın seçilmiş ailesi olan arkadaş çemberi bu defilenin merkezinde yer alıyordu. Defileye katılan ve bu çemberi oluşturan önemli isimler arasında Matthiue Blazy, Raf Simons ve Jonathan Anderson da vardı. Defilenin en önemli ayrıntısı ise; her parça, tek iplikten, merinos yününden üretildi ve Alaïa Ekibi, bir yıl kadar süren bir zamanda, koleksiyonun kumaşlarını özenle hazırladı.Defilede Peter Mulier,’in “Alaïa’nın her zaman kıyafetlerden daha fazlası olmasını isterim. Çünkü mesele kıyafetten çok daha fazlası. Hayatla, birlikte olmakla ilgili.” sözlerini tasarımların ve styling’in her detayında hissetmek mümkündü.