Onu tanıyıp hayran kaldığımız Kürklü Merkür’den bu yana hep farklı rollerle karşımıza çıktı. Cennet filminde psikozlu bir genç, Son dizisinde ise katildi… Yenilikçi tiyatroyu, provokatif metinleri ve zor rolleri sevdiği bir gerçek. Peki, oyuncu Engin Altan Düzyatan’ın gerisinde nasıl bir erkek var? ‘Mutlu etmeyi seviyorum çünkü kendimi öyle daha güçlü hissediyorum’ diyor. Bu size ipucu olsun! Büyük bir çiftlik evi, atlar, eşekler, köpekler, koşuşturan çocuklar, kısacası büyük bir aile hayal ettiğini de hemen ekleyelim. Rahşan Gülşan
İlk tiyatro oyununuz Kürklü Merkür ile çok güzel bir çıkış yakalamıştınız. Akabinde sizi daha çok sinema filmleri ve televizyon dizilerinde izledik. Bu birçok oyuncu için şartların getirdiği bir yöneliş midir? Sizin için de böyle mi gelişti her şey? O günkü Engin Altan’la bugünkü arasında ne gibi bir kariyer farklılığı var?
Aslında hiçbir fark yok… Kürklü Merkür çok iyi bir metindi ve muazzam bir ekip çalışmasıydı. Ancak karşınıza her zaman böyle güzel oyunlar çıkmıyor. O günden bu yana belki iki ya da üç kez çıkmıştır benim de karşıma. Bunca yıl sadece iki, üç tane güzel oyun çıkabiliyorsa, bu ülkede kariyerinizi tiyatro üzerine kuramazsınız.