Türkiye’de önde gelen saç ekimi kliniklerinden biri olan Smile Hair Clinic kurucu ortakları Doktor Mehmet Erdoğan ve Doktor Gökay Bilgin dünya çapına ulaşan başarılarının hikayesini bizlerle paylaştı.
Türkiye saç ekiminde dünyaca bilinen ve en çok tercih edilen ülkelerden biri konumuna geldi. Bu noktaya gelmesinde Türkiye’deki saç ekimi kliniklerinin başarısı oldukça etkili. Smile Hair Clinic de saç ekimi alanında Türkiye’yi dünyada temsil eden en önemli kliniklerden biri. Smile Hair Clinic’in başarısında elbette ki kurucularının alanlarında önde gelen doktorlardan olmalarının payı oldukça fazla. Tüm bunlar Smile’ın hikayesini merak konusu haline getiriyor. Biz de bu nedenle merak edilenleri sormak üzere kliniğin kurucu ortakları Dr. Mehmet Erdoğan ve Dr. Gökay Bilgin ile bir araya geldik.
Dr. Erdoğan ve Dr. Bilgin bize sıfırdan başlayıp dünyaca bilinen bir marka olma yolculuklarını, bu yolculuğun güzel ve zor taraflarını anlatırken Türkiye’de son zamanlarda oldukça popülerleşen saç ekimi operasyonu ile ilgili bilgileri de bizimle paylaştı.
Öncelikle hoş geldiniz. İlk olarak bizimle Smile Hair Clinic’in kuruluş hikayesini paylaşabilir misiniz?
G.B : Doktor Mehmet ve ben uluslararası hasta turizminde Türkiye’deki en tecrübeli insanlardan biriydik zaten. Uzun zamandan beri saç ekimi yapıyorduk. Ama bunu büyük hastane zincirlerinin adı altında yapıyorduk. İstediğimiz kalite standartlarını o hastanelere getirmek zordu, bu nedenle kendi kliniğimizi kurmanın daha iyi olacağını düşündük.
M.E: Kendi düzenimizin ve kendi doğrularımızın olduğu bir klinik yaratmanın potansiyelimizi de daha iyi ortaya çıkarabileceğine kanaat getirdik.
G.B: Sıfırdan kurulan bir klinik olduğu için ilk başta zorlanacağımızı düşünmüştük ama öyle olmadı. Hastalar en başından onlara verdiğimiz değeri ve önemi anladığı için kliniğimizi tercih etmeye başladılar ve çok kısa zaman içerisinde hızlıca büyüdük.
M.E: Aynı zamanda saç ekimini ilk yapan doktorlardan olmamızın ve bu alanda çok fazla tecrübeye sahip olmamızın da hızlı büyümemizde fazlasıyla etkisi oldu.
İki ortağın tanışması nasıl oldu? İyi bir ortaklığın sırrı birbirini iyi tanımak ve tamamlamak diyebiliriz sanırım. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
G.B: 2014’ün sonuna doğru bir rahatsızlık geçirip başında bulunduğum hastane grubundan ayrıldım ve tedavi oldum. Ardından Mehmet’in de çalıştığı bir diğer kurumda yeniden işe başladım. Aramızda bir samimiyet oluşmaya başladı. Daha sonra da Mehmet onunla birlikte yola devam etmek isteyip istemediğimi sordu.
M.E: Kafalarımız uyuştu, aynı hasta etiği ilkesine sahip olmamız bizim bu yola çıkabilmemizi kolaylaştırdı. Ortaklık zor bir yapı. Gökay ile farklı taraflarımızın olması bir çakışmadan ziyade tamamlama şeklinde oldu. Dürüst, etik sahibi ve iyi niyetli olduktan sonra anlaşamamak gibi bir şeyin olmaması lazım.
G.B: İyi bir ortaklığın özünde sonsuz güven yatıyor. Sevgi ve güven olduğu sürece bu iş yürür. Baktığımız zaman Mehmet ile çok farklıyız. Ama sevgi ve saygıdan ötürü birbirimizin anlayabileceği ve birbirimizi rahatsız etmeyecek şekilde bazı yanlarımızı törpüleyip yola devam ediyoruz.
Smile Hair Clinic’i kurduğunuzda hayaliniz neydi? Bu hayali gerçekleştirebildiniz mi?
G.B: Smile Hair Clinic’i kurduğumuz zamanki hayalimiz dünyanın önde gelen saç ekimi kliniklerinden biri olmak ve belirli bir kaliteye ulaşabilmekti. Ne kadar halen gerçekleştirmek istediğimiz pek çok fikir olsa da büyük oranda bunu başardığımızı düşünüyorum.
M.E: Şu anda Türkiye’nin hatta dünyanın en önemli kliniklerinden biriyiz. Yurtdışına gittiğimiz zaman saç ekimi yaptıracak bir hasta bizi tanıyor. En önemli onur bu diyebilirim.
Kliniğin kurulması sürecinde hiç umutsuzluğa düştüğünüz zamanlar oldu mu?
M.E: Hiç olmadı. Aynı zamanda hekim olduğumuz için konuya tam anlamıyla hakimdik, aşamaları ve süreci çok iyi biliyorduk. Bu sebeple her zaman insanların bizi tercih edeceğinden emindik.
G.B: İlgilendiğimiz hastalar bizimle hep iletişimde kalmaya devam ediyordu. Giden hastalarımız arkadaşlarına bizi tavsiye ederek gönderiyordu. Bu nedenle de hasta sayımız hiç azalma eğilimine gitmedi, aksine hep artmaya devam etti.
Başladığınız günden bugüne büyümeye devam ediyorsunuz. İleriye yönelik planlarınız neler?
G.B: Biz hayal etmeye devam ediyoruz. Hem daha fazla doktor yetiştirip Türkiye’deki saç ekim sektörüne katkıda bulunmak hem de bu işin hakkıyla yapılmasını sağlamak istiyoruz. Görsel ve medikal anlamda bizim standartlarımıza daha uygun bir klinik inşa edip dünyanın en iyi kliniği olmak istiyoruz.
M.E: Bunun yanı sıra estetiğin başka alanlarında da pek çok fırsat olduğunun farkındayız. Ancak bu alanlara girmek için yeterli bilgi birikimine sahip olmak gerektiğini düşünüyoruz. İki hekim olarak kendimiz planlayıp tüm sürece dahil olmadığımız hiçbir alana girmedik. Bunun sebebi bir işi en doğru şekilde yapmak istememiz.
Sizi Türkiye’deki lider kliniklerden biri olarak öne çıkaran faktör sizce ne?
M.E: Bu işi dünya çapında bilen tıbbi kuruluşlarla ilişik olarak ve yeni gelişmeleri takip ederek bu yenilikleri kliniğimizde uygulamak felsefemiz. Aynı zamanda planlamaları da çok doğru yapabildiğimizi düşünüyorum.
G.B: Bir doktor kliniği olmamız, doktorların işleme birebir dahil olması, kendimize ait kalite kontrol prosedürlerimizin olması ve operasyon öncesi ve sonrası destek vermemiz… Bunların hepsi bizi öne çıkaran faktörler.
Saç ekimi alanında Türkiye’deki klinikler oldukça popüler olduğundan klinikler arasında gittikçe kızışan bir rekabet ortamı var. Smile Hair Clinic bu rekabet ortamından ne derece etkileniyor?
G.B: Biz çok etkilenmiyoruz. Çünkü bizim hastalarımız referans hastası olarak geliyor. Her giden kişi üç dört kişiye tavsiye ettiği için hasta sayımız durmaksızın artmaya devam ediyor.
M.E: Türkiye artık başkent olmaya başladı. Bu olumlu bir durum. Markamızın güçlü olması ve pek çok doktor barındırması, doktorların süreçlere yakından dahil olması sebebiyle çok da fazla rakibi yok aslında.
Şu ana kadar büyük başarılara imza attınız. 2022 yılında da yılın en iyi saç ekim kliniği ödülünü aldınız. Önümüzdeki seneden beklentiniz nedir?
G.B: Kalitemizden ödün vermeden ve bunu arttırarak yola devam etmek diyebilirim.
M.E: Yaptığımız işi iyi yapıyoruz ve dolayısıyla bunun karşılığını alıyoruz. Bu ödülleri sadece yerel değil uluslararası arenada da almak bizim beklentilerimiz arasında.
