Ülkemizde yaşanan doğal afet olayları hepimizi derinden yaralarken çocukların da bu durumdan etkilenmesi olasıdır. Depremi deneyimlemiş, yakınlarının yaşadığına şahit olmuş ya da medya aracılığı ile maruz kalmış çocukların tepkilerinde farklılıklar gözlemlenebilir. Yetişkin olmanın özelliği bu süreçte mümkün olduğunca çocukların ruh sağlıklarını korumaya çalışmaktır. BÜMED MEÇ Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi, deprem sonrasında çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğini şu şekilde açıklıyor:
- Özellikle küçük yaş grubundaki çocukların görüntüleri izlerken, yaşamış kadar etkilenmeleri mümkündür. Bu nedenle haberler çocukların duyamayacakları şekilde takip edilmeli, çocuklar sarsıcı görüntülerden uzak tutulmalıdır. İçeriklere maruz kalmamaları adına bu dönemde sosyal medya kullanımı sınırlandırılmalıdır.
- Çocuklarda güven hissini yeniden sağlayabilmek adına her zaman olduğu gibi rutinlerini korumak, okul ve sosyal etkinliklere mümkün olduğunca devam etmek önemlidir.
- Unutmamalıyız ki tüm çocukların kendilerini güvende hissetmeye ihtiyaçları vardır. Bu nedenle “Hepimiz karışık duygular içerisindeyiz. Ancak herkesi güvende tutmak için bir sürü kişi var olan gücüyle çalışıyor. Evet, şu anda ülkemizde üzücü olaylar yaşanıyor olabilir ama inanıyorum ki zamanla ve yardımlarımızla bu durum geçecek.” diyerek çocuklara güven telkin edilmelidir. Yaşanan olayın alışılmadık olduğu mutlaka belirtilmelidir.
- Çocuğun kendini ancak ebeveynlerin hissettiği kadar güvende ve sakin hissedebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle ruhsal ve fiziksel iyiliğe özen gösterilmelidir.
- Çocuğun soruları geçiştirilmemeli ya da yanıtsız bırakılmamalıdır. Çocuğu korumak maksadıyla olsa bile doğru olmayan bilgiler verilmemelidir.
- Deprem ile ilgili soru soran çocuklara, “Ülkemizin belli bir kısmında yaşanan bir doğa olayı var. Yer altındaki bazı hareketler buna neden oluyor ve yeri sarsabiliyor. Galiba sen de bunlarla ilgili bir haber gördün/duydun ve bunlar seni endişelendirdi.” şeklinde yanıt verilebilir.
- Yaş grubuna uygun, sınırlı bir bilgilendirme sağladıktan sonra konu üzerinde daha fazla konuşmak için çocuğun bize soru sorması beklenmelidir. Çocuğun sorduğu sorudan fazlasına cevap verilmemeli, gereksiz detaylardan ve olası felaket senaryolarından kaçınılmalıdır. Çocuğun güvenliği ve korunması için her türlü tedbirin alındığı belirtilmeli ancak aşırı önlemlerden bahsedilmemelidir.
- Çocuğun korkularını, endişelerini ve duygularını dile getirmesine fırsat verilmelidir. “Bu gördüklerin, yaşadıkların seni korkutmuş olabilir. Bu çok normal. Ben de çok korktum. Benimle ne zaman istersen bu konuyla ilgili konuşabilirsin veya sormak istediğin bir şey varsa sorabilirsin.” denilebilir. Çocuğun korkularına ilişkin “saçma”, “gereksiz”, “korkma”, “korkacak bir şey yok” gibi ifadeler kullanılmamalıdır.
- Çocuk ile deprem bölgesindeki kişilere yardım için neler yapılabileceği konuşulabilir, seçilen yardım sürecinde çocuğun yaşına ve gelişimine uygun katkı sağlaması desteklenebilir.
Çocukların duygu ve davranış değişikliklerini izlemek, onları iyi gözlemlemek bu noktada çok önemlidir. Yaşananlardan sonra çocuğunuzun tepkilerinde farklılıklar gözlemleyebilirsiniz. Bu tepkilerin haftalar içerisinde azalarak normale dönmesi beklenir. Devam ettiği durumda mutlaka profesyonel bir destek almanız önerilir.