Masallara konu olacak kadar tutkuyla başlayan ilişkiniz, gün geçtikçe tartışmalar sonucu yıpranmaya başlayabilir. Partnerinizle aranızda geçen bu soğuk savaş, ilişkinizde kırılma noktası yaratmasa bile bu sorunları çözmek için kullandığınız yöntemler istenmeyen bir sonun habercisi olabilir. Psikoterapist Margaret Paul bu durumu şu sözlerle açıklıyor:
“Ne kadar süredir birlikte olursanız olun, incinmiş duygulardan kurtulmak çok zordur. Duygularınızla ilgili öğrenmeniz gereken çok şey var ve bu bilgiler ilişkinizi sağlam temellere oturtmaya yardımcı olabilir.”
Çıkmaza giren tartışmaları önlemeye yardımcı olmak ve sürekli olarak çatışan çiftlerin işini kolaylaştırmak için, aranızdaki bu gerginliği azaltacak 6 ipucu yazının devamında!
Kapak karesi: @clairerose
Haklı Olsanız Bile Tartışmaya Mola Vermelisiniz
Partnerinizle tartışmanın ortasındaysanız ve çatışmaktan sıkıldıysanız, yaşadığınız durumu sakinleştirmeniz gerekebilir. Basitçe söylemek gerekirse, derin bir nefes alın ve hem sizin hem de partnerinizin yaşadığınız olayla ilgili düşünmesine olanak sağlayın. Olayla ilgili öfkeniz geçtiğinde konuya dönmeyi kabul edin.
Ne sizin ne de karşınızdaki kişinin ‘dışlanmış’ hissetmemesi önemli. Kısa süreli de olsa beyaz bayrak salladığınız bu tartışmada, bir takım olduğunuzu unutmayın. Ne kadar kırgın olursanız olun, ikinizin de mükemmel olmadığını kabul edin.
Diyaloğa Geri Dönmeden Önce Partnerinizin Ruh Haline Dikkat Edin
Öfkeli hissettiğiniz duygu durumu azaldığında ve tekrar konuşmaya hazır hissettiğinizde, partnerinize her şeyin yolunda olup olmadığını ve nasıl hissettiğini sorun. Sakin tonda olumlu bir yanıt, çatışma konusunun daha fazla tartışılması için durumun yeterince istikrarlı olduğunun kesin bir işaretidir. Eğer partneriniz sorduğunuz soruya öfkeyle tepki verirse, bir süre sonra tartışmaya geri dönmeyi teklif edin.
Memnuniyetsizliğinize Neyin Sebep Olduğunu Açıklayın
Tartışmanıza gereken molayı verip kendinizin ve partnerinizin sakinleştiğinden eminseniz, karşı tarafı suçlamadan şikâyetinizin özünü açıklayın. Örneğin; “Bunu anladım… / öyle düşündüm…” gibi ifadeler kullanarak karşınızdaki kişinin neyi yanlış yaptığını açıklayabilirsiniz.
Bu şekilde cümleler kurarak, kendi bakış açınızı ifade ediyor ve nasıl hissettiğinizi partnerinize başarıyla açıklıyorsunuz. O da kendini savunma ihtiyacı hissetmeden sizin duruma nasıl baktığınızı anlayabilir. Bu durum aranızdaki çatışmayı düşük seviyede tutacak, partnerinizi misilleme yapmaktan kurtaracak ve niyeti ne olursa olsun sizi nasıl üzdüğünü fark etmeyi mümkün kılacaktır.
Partnerinizin Bakış Açısını Dinleyin
Sizi neyin üzdüğü konusunda konuşmayı bitirdiğinizde, partnerinize nazikçe bu konuda ne düşündüğünü sorun. Bir ilişkide sadece konuşabilmek değil aynı zamanda anlaşıldığınızı hissetmek de önemlidir. Çift taraflı iletişim, partnerinizle ne kadar yakın olduğunuzu anlamanızın en kolay yolu.
Sizin ve Onun Fikrini Not Alın
Çoğu zaman bir tartışmadaki davranış, sonucu kontrol etme ihtiyacına dayanır. Tartışmanın bizim koşullarımıza göre bitmesini istediğimiz için bağırır, açıklar veya kendimizi savunuruz. Ya da tam tersine partnerinizin düşünceleri açıkça yanlış olsa bile onu kaybetmekten korktuğunuz için anlaşmak için ekstra çaba harcıyor olabilirsiniz.
Partnerinizin üstüne düşmek, üstünlük sağlamak için manipüle etmek ve verimli çatışma çözmek arasında büyük farklar var. Açık iletişim sürecinde elde edeceğiniz karşılıklı anlayış, iki tarafında birbirini daha iyi tanımasını sağlar, ilişkinin güçlenmesi ve gelişmesine yardımcı olur.
Sorunları Göz Ardı Etmeyin
Tartışmalar ilişkilerin ayrılmaz bir parçasıdır, bu doğru. Ancak birçok çift, ilişkide anlaşmazlıkların olmaması gerektiğine inanır. Gün yüzüne çıkarmadığınız fikir ayrılıkları, bir süre sonra ilişkinizin temellerini sarsmaya ve zaman geçtikçe ilişkinizin sağlıksız bir duruma evrilmesine yol açar.
Partnerinizle tartışma esnasında nasıl etkileşimde bulunmanız gerektiğini düşünmeniz gerekebilir. Bu, söylemek zorunda kalabileceği rahatsız edici gerçekleri dinlemek, çatışmadaki rolünüzü anlamak ve düşüncelerinizi ifade ederken objektif olmaya çalışmak anlamına gelir. Ayrıca gerekirse özür dilemeyi, güveni geri kazanmanın veya davranışı değiştirmenin yollarını bulmayı da yardımcı olan bu süreç; birlikte uzun ve mutlu bir yaşam beklentinizin gerçeğe dönüşmesi için temel adım olabilir.