Son dönemin hikayesi, oyunculukları, stil ve güzellik görünümleri ile en çok konuşulan dizisi şüphesiz ki bir HBO yapımı olan Euphoria. Şu sıralar ikinci sezonuyla izleyici karşısına geçen dizi, yapımın hayranları tarafından bazı eleştiriler aldı. Dizinin korkusuzca ve tüm şeffaflığıyla gençlik sorunlarına yer vermesi ne kadar hayranların hoşuna gitse de, çoğu kişi dizide Cassie’yi canlandıran Sydney Sweeney’nin orantısız derecede çok sahnede çıplak görünmesinin nedenini sorgulamaya başladı.
Sydney Sweeney ise verdiği röportajda hayranlarının içini rahatlatacak bir açıklamada bulundu. Görünüşe göre dizinin yaratıcısı Sam Levinson, oyuncunun geri bildirimlerine açık bir şekilde sahneleri şekillendiriyor: “Sam harika biri. Senaryoda Cassie’nin üstsüz olarak yer alacağı sahneler oluyor ve bazen Sam’e ‘bence bu sahnede çıplaklık çok gerekli değil‘ diyorum. O da ‘tamam, buna ihtiyacımız yok‘ diyerek düzenleme yapıyor. Sam’in bana çıplaklığı dayattığını hiç hissetmedim. Bunu yapmak istemediğimde saygı duyuyor.“
Başarılı aktris bu rahatlığın kendisine her zaman sağlanmadığını ve geçmişte yaşadığı sancılı süreçleri ise şu cümlelerle ifade ediyor: “Eve gidip vücudumu tamamen temizlemek istediğim deneyimlerim oldu, çünkü kendimi iğrenç hissediyordum. Oyuncu arkadaşımla ya da ekibimle kendimi rahat hissetmiyordum.“
Sydney Sweeney ekranda çıplaklık konusunda erkek ve kadın oyunculara gösterilen eşitsizliğe dair de haklı bir isyanda bulunuyor: “Ekranda çıplak görünen kadın oyunculara karşı bir damgalama var. Bir erkek oyuncu seks sahnesi çektiğinde veya vücudunu gösterdiğinde yine de ödül kazanıyor ya da bundan övgüyle bahsediliyor. Ama bunu bir kadın yaptığında durum tamamen farklı.“
Sweeney açıklamalarında ufak bir siteme de yer veriyor. İzleyicilerin The White Lotus performansıyla kendisindeki oyunculuğu görmeye başladıklarını oysa Euphoria’da da bunu fark edebileceklerini şu cümlelerle dile getiriyor: “Euphoria’daki çalışmalarımla çok gurur duyuyorum ve harika bir performans olduğunu düşünüyorum. Ama dizide çıplak olduğum için kimse bundan bahsetmiyor. The White Lotus dizisinde oynuyorum ve aniden eleştirmenler bana kulak vermeye başlıyor, insanlar beni seviyor. ‘Aman Tanrım, bundan sonra ne yapacak’ şeklinde yeteneğimi merak ediyorlar. Ben de ‘Bunu Euphoria’da ya da The Handmaid’s Tale’de görmedin mi?‘ diyorum.“