COVID her şeyi alt üst ettiğinden Anthony Vaccarello, Saint Laurent koleksiyonlarını arka plan olarak kum tepelerinden buzullara kadar muhteşem doğal ortamları kullanarak film aracılığıyla sunmayı seçmişti. Ancak artık SS22 itibariyle Paris’e geri dönmüş bulunuyoruz!
Vaccarello’nun güçlü ve tavizsiz İlkbahar/Yaz 2022 koleksiyonu, Eyfel Kulesi’ne göz kırpacak mesafede modaseverlerle buluştu.
Bu koleksiyonun merkezinde; en parlak çağındaki bir sanatçının stüdyosunda olduğu kadar, bir gece kulübünde de mutlu bir Rönesans kadını olan eşsiz Paloma Picasso var. Onun alameti farikası görünümünün taslağını -siyah saçları, kırmızı dudakları, maskülen/feminen kontrastı, gösterişli ve basit olanın çatışmasını koleksiyonda görmek mümkün. Vaccarello, “Göz alıcı bir dayanıklılığı vardı. Ve bu onun dünyayı dolaşmasının ve kendi başına kalmasının bir yoluydu” diyor.
Koleksiyonda Vaccarello’nun mükemmel hale gelmesi aylar süren geniş omuzlu ceketleri öne çıkıyor. Vaccarello, “Instagram’da görmekten bıktığım tüm o büyük boy ceketleri düzeltmek; sadece iyi kesilmiş bir ceketin ne olduğunu göstermek için.” diyor. Bazen bu detaycı terzilik, ince uzun yüksek belli kotlarla veya elastandan kesilmiş dar pantolonlara ya da tulumlara dönüşüyor bu koleksiyonda.
Saint Laurent bu koleksiyonla fizikselliği, cinselliği ve cinsiyeti hakkında yeniden düşünen bir nesil için baştan çıkarıcılığını ve şehvetliliğini yeniden şekillendiriyor. Picasso gibi birinin güçlendirilmiş ve özür dilemeyen cinselliğini kutlamak; Vaccarello’nun, özellikle de çok fazla zorluğun ortaya çıktığı bir zamanda kadınların kendi bedenleri üzerinde mutlak güce sahip olmasının önemini vurgulamasının bir yolu.
Bir çizgide yürümek her zaman kolay değildir; ancak Vaccarello’nun mesajı podyumda ışıklar söndükten sonra da uzun süre kalacak cinsten.
