GÜZELLİK

Paris’ten İstanbul’a Kraliçe Arının Seyahati

Mücevher tasarımcısı Begüm Khan, köklü Fransız parfüm evi Guerlain için tasarladığı eşsiz mücevher parfüm şişesi “The Bee Bottle” ile farklı dünyaları bir araya getiren benzersiz bir iş birliğine imza attı.  

Mistik Doğu kültürü ile modern zarafeti iç içe geçiren eşsiz tasarımların yaratıcısı Begüm Khan’ın, Guerlain ile iş birliği sonucunda ortaya sadece 15 adet üretilen ve her birine el işçiliğiyle 6.500 adet değerli kristalin işlendiği sıra dışı mücevher bir parfüm şişesi çıktı.

Bu iş birliği, LVMH grubunun ilk defa bir Türk tasarımcıyla çalışmasının yanı sıra, efsanevi bir mirası farklı bir vizyonla yeniden tasarlama fırsatını Kıroğlu’na sunması sebebiyle de ayrı bir değer taşıyor. Guerlain ekibiyle bir yıl boyunca yakinen çalışan tasarımcı, markanın sembolü olan arı motifini dört orkide üzerinde konmuş bir kraliçe arı tasarımına dönüştürerek Begüm Khan’ın ikonik böcek ailesini genişletiyor. Şişenin hikayesi de en az görünümü kadar büyüleyici detaylar içeriyor. “İstanbul doğduğum şehir, ikinci evim Paris ise kendimi romantik düşlere dalarken bulduğum yer. Île Saint Louis, Quai’de dolaşırken, Guerlain ilk mağazasını açtığı ve aynı yerde bulunan Champs-Élysées’deki eski gül bahçelerinin hayaline kapıldım,” diyor Begüm Khan ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Uzak Doğu’yu anımsatan sandal ağacının kokusu Akdeniz’e özgü bergamot ile karışırken, zihnimde bir peri masalı şekillenmeye başladı: Bir kraliçe arı, gül rengi lokumlar ve tatlı şerbetlerle ziyafet çekmek üzere Osmanlı İmparatorluğu’nun antik başkenti İstanbul’a doğru kanatlanır. Sonunda, göz kamaştırıcı bir mücevher gibi süslü ve romantik anılarla dolu bir halde Paris’e geri döner ve dört nefis orkidenin taç yapraklarına konarak ışık olur.”

Tasarımcının, İstanbul’un en eski bölgesi Suriçi’ndeki tarihi atölyesinde el emeğiyle üretilen tüm mücevherleri, yerel zanaatkarların usta dokunuşlarıyla kendine has bir kişilik ve ruh ediniyor. Bronz döküm tabanı 24 ayar altınla kaplanan mücevher şişe tasarımı da yüzeyine özenli bir biçimde tek tek elle yerleştirilmiş yaklaşık 6.500 adet değerli taşıyla markanın geleneksel yöntemlere bağlılığını bir kez daha, müthiş bir estetikle görünür kılıyor.

Begüm Khan’ın benzersiz şişe tasarımına özel Guerlain tarafından üretilen koku ise Akdeniz’in gür yeşillikleri arasında geçirilen güneşli bir günü çağrıştırıyor. Taze mandalina ve bergamotun canlı notalarıyla açılan ‘eau de parfum’; sandal ve sedir ağaçlarının karışımından oluşan odunsu bir tabanın üzerine kurulmuş incir yaprağı ve meyvelerinin ferah ve tatlı kokusunu odak noktası yapıyor.

Bu prestijli iş birliğinin şerefine 23 Haziran Çarşamba günü Macar Feyzullah Paşa Köşkü’nde düzenlenen şık öğle yemeği davetine; basın, cemiyet ve sanat dünyasından aralarında Fransa İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin ve Guerlain Türkiye Marka Müdürü Alara Erol’un da bulunduğu seçkin konuklar katıldı. Organizasyonun menüsü ve tüm dekoratif detayları, mücevher şişenin tasarımında yer alan değerli taşların pembe renginden alınan ilhamla belirlendi. Mekana yayılan Guerlain kokusu ve Fransız şansonlar eşliğinde misafirler, büyülü bir atmosferde keyifli saatler geçirdiler.