Kadın girişimciler, dünya çapında en hızlı büyüyen girişimcilik kategorisini temsil ediyor. Türkiye’deki kadınlar da gelişmekte olan bu girişimcilik ekosisteminin bel kemiğini oluşturarak ülkenin ekonomik dönüşümünün önemli bir parçası haline geldi. Bununla birlikte, teknoloji dünyayı birbirine yakınlaştırırken, kadın girişimcilerin kurduğu küçük işletmelerin büyümesine ve yerel işletmelerin sınırları aşmasına yardımcı oluyor. Facebook ve Instagram gibi platformların sunduğu araçlar, küçük işletmelerin büyümesine yardımcı olarak tüm işletmelerin aynı araçlara erişmesini sağlıyor.
Siz de işletmelerini Facebook platformları sayesinde büyütme fırsatı elde eden kadın girişimcilerle tanışın. Kadınlar başarılı olduğunda ekonomilerin daha iyi hale geldiğinin canlı kanıtı olan bu ilham verici hikayeleri inceleyin.
Bohemtolia
Kurucusu Gözde Benzet
Hikayesi
Gözde Benet tarafından kurulan Bohemtolia, Anadolu’nun tarihteki birçok medeniyete ev sahipliği yapmış topraklarının hikayesini anlatan bir ev dekorasyon markası. İstanbul Erkek Lisesi’ndeki 8 yıllık eğitiminden sonra Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünü bitiren Gözde, Bilgi Üniversitesi Adschool Pazarlama İletişimi alanında yüksek lisansını tamamladı. Kurumsal hayatta 10 yıl geçirdikten sonra her şeyin kendine ait bir sesi olduğuna ve her desenin bir hikaye anlattığına inanan Gözde, Anadolu topraklarına mal olmuş anlatılara, sanata, el işçiliğine sahip çıkmak ve nesilden nesile aktarılmalarını sağlamak amacıyla yola çıktı. Türk kadınının gücünden, sabrından ve yaratıcılığından ortaya çıkan her türlü el emeğinin Anadolu kültürünü tanımlamasını isteyen Bohemtolia markası ile bu kültürü dünyaya tanıtmak için yolculuğuna devam ediyor. Bohemtolia, Anadolu’nun kolektif hafızasını gelecek kuşaklara aktarmaya destek olurken bohem ev dekorasyon ürünlerini ve aksesuarlarını kadın üretici ve zanaatkarlara ürettirerek de sürdürülebilir kalkınma sağlıyor. Bugün Facebook Business Manager üzerinden Cross Borders çözümlerini kullanarak ürünlerini yurt dışına ulaştırma imkanı bulduğunu söyleyen Gözde, internet sitesinin altyapısını Facebook Shops’a bağlayarak oluşturduğu dükkan sayesinde de erişim ve satışa dönüş oranlarını artırıyor. Girişimciliğin inişli çıkışlı bir yolculuk olduğuna inanan Gözde, genç kadın girişimcilere sadece girişimin işleyişine odaklanıp faydalı olabilecek networklerde yer alma fırsatlarını ıskalamamalarını ve zorlandıkları zamanlarda dışarıdan bir gözle profesyonel şekilde içinde bulunduklarını durumu değerlendirmelerini tavsiye ediyor.
“Asıl olan sonsuza dek yaşamak değil, sonsuza dek yaşayacak bir şey yaratmaktır.” -Andy Warhol.
Accouchée
Kurucusu Ilgın Özdemir Yazgan
Hikayesi
Ilgın Özdemir Yazgan tarafından 2017 yılında kurulan Accouchée, annelere, sosyal ve profesyonel yaşamlarına aktif olarak devam edebilmeleri için üst kalitede hamilelik ve emzirme kıyafetleri sunan bir giyim markası. Strateji ve İş Geliştirme odaklı farklı pozisyonlarda 15 senelik kariyeri sonrasında anne olmasıyla beraber fark ettiği bir stratejik fırsatı değerlendirmek isteyen Ilgın, 2018 yılında kurumsal hayatı tamamen bırakarak kendi markası için tam zamanlı olarak çalışmaya başladı. Başarılı marka yönetimi sayesinde Accouchée’nin, 2019 yılında ABD Dış İşleri Bakanlığı’nın destek kapsamına aldığı 50 markadan biri olmasını sağladı. Ilgın, her şeyin güçlü ve mutlu bir anne ile başlayacağına ve ancak annelerin yetiştireceği çocukların dünyayı değiştirebileceğine inanıyor. Genç kadın girişimcilere iş fikirlerinin dünya için fayda sağlayan bir fikir olmasına özen göstermelerini tavsiye ediyor. Sosyal medyanın günümüz dünyasında bir marka için oldukça önemli olduğuna inanan Ilgın, Facebook platformlarından en çok Instagram’ı kullandıklarını söylüyor. “Bazen direkt Instagram üzerinden bazen de Facebook Business Manager üzerinden reklam veriyoruz. Reklamsız satışın neredeyse mümkün olmadığını öğrenmiş durumdayız. Reklam çıkar çıkmaz satışlardaki hareketi net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz.”
“Bir şeyi gerçekten istediğin zaman, arzunu gerçekleştirmeni sağlamak için bütün evren iş birliği yapar.” Paulo Coelho
Simya Evi
Kurucusu Peykan Nebioğlu
Hikayesi
Simya Evi’nin hikâyesi, 2017 yılında Peykan Nebioğlu’nun artık kimyasal içermeyen kozmetik ürünler kullanmak istemesiyle başladı. Peykan, birçok uluslararası denetim şirketinin Türkiye ve Doğu Avrupa operasyonlarını yönettiği kurumsal kariyerinin ardından, eczacı annesiyle birlikte çok uzun zamandır kendi kullandığı deodorant, saç bakım yağı ya da vitrinlerde gördükleri herhangi bir serumu evde amatörce üretirken bu ilgi alanını bir girişime dönüştürme fırsatı elde etti. Simya Evi adında ve sadece yakın arkadaşlarının üye olduğu bir Facebook grubu kurarak anti-aging etkisi olan ürünlerden aromaterapi parfümlerine birçok farklı ürün hakkında geri bildirim almaya başladı. Zamanla büyüyen Facebook grubu, bir işletme olarak satış yapmaya hazır duruma geldiklerinde hedef kitlelerinin belirli olmasını sağladı. Peykan, genç kadın girişimcilere vereceği en iyi tavsiyenin sürdürülebilir ve dünya kaynaklarını en az kullanan ürünü tespit ettikten sonra sosyal medyayı etkin kullanmayı öğrenmek olduğunu söylüyor. “Özellikle tüm ticaretin dijital platformlara taşındığı bu günlerde, doğru mecrada doğru kişileri hedefleyerek başarılı olmamanız için hiçbir sebep yok.” Eczacı annesiyle birlikte iki kadın girişimci olarak başlayan Simya Evi yolculuğu, bugün tam teşekküllü bir üretim tesisi, alanında uzman danışmanlarla oluşan bir ekiple devam ediyor.
“Mümkün olmayana özlem duymakta hiçbir zaman güzel bir yan bulmadığım gibi, mümkün olanı da ulaşılmaz bulmadım.” – Ayn Rand