Başladığınız işleri bitirmekte güçlük çekiyorsanız, hatta bir şeyleri başlatacak enerjiyi kendinizde bulmakta bile zorlanıyorsanız doğru yerdesiniz. Aşama kaydetmek ancak rutinler oluşturmakla mümkündür. Konu, hayatınıza katmak istediğiniz bir spor da olabilir, yazmak istediğiniz bir roman da, iş için yetiştirmeniz gereken sunumlar da… Bir şekilde yaratıcılığınızın ve üretkenliğinizin artması gerekiyorsa önerilerimize kulak verebilirsiniz.
Kapak fotoğrafı: @lexiwood
İç motivasyon nedir?
Öncelikle iç motivasyon kavramına kısaca bir tanım getirelim. Tahmin edeceğiniz üzere iç motivasyon, benliğinizi harekete geçirmek için, güdülenmeniz için gerekli desteği kendi kendinize sağlamanız durumudur.
Dışarıdan gelen desteğin bizleri motive eden bir güce sahip olduklarını inkar edemeyiz. Ancak iç motivasyon çok daha güvenilirdir; bu yüzden de asıl sahip olunması ve zenginleştirilmesi gereken kaynak budur. Çünkü dış faktörler değişkenlik gösterebilir. Onları kontrol edemezsiniz. Motivasyon kaynağınız bir insansa onu kaybedebilirsiniz. Bunun içinizdeki tüm motivasyonu yok etmesi mümkün mü? Elbette hayır. Çünkü içsel motivasyon sadece sizinle ilgilidir. Tek amacınız kendinizi ya da üzerinde çalıştığınız konuyu daha da iyi bir hale getirmektir.
Diyelim ki bir sanatçısınız. 50 eserden oluşacak bir sergi için bir galeriyle anlaştınız. Açılışa bir gün kala, tarzınızı aslında çok da yansıtmayan beş eseri sergiden çıkarmak istiyorsunuz. Danışmanınız ve galeri yöneticisi kalmaları konusunda sizi ikna etmeye çalışıyor. Dış motivasyonlarınızı yani danışmanınızı ve galeri sahibini mi dinlersiniz, yoksa iç motivasyonunuza güvenip kendiniz için en doğru kararı mı verirsiniz? Örnekteki gibi, dış motivasyon sizin için neyin iyi olduğunu belirleyerek kısa vadede çözümler sunar, bir nevi günü kurtarır. Oysa iç motivasyon süreklilik gösterir, özgürdür ve sizin için en doğrusunu bilir.
Şimdi maddi ve manevi tüm dışsal motivasyonları bir kenara bırakıp kendi iç motivasyonunuzu nasıl artıracağınıza odaklanalım.
İç motivasyon sağlamanın yolları
Hissettiklerinize yoğunlaşın ve bundan beslenin.
Özellikle de spor konusunda motivasyona ihtiyaç duyuyorsanız bu önerimiz oldukça işinize yarayacak. Kilo vermek ya da kas oranınızı artırmak istiyorsanız hedef odaklı bir hal alırsınız. Baktığınız tek şey tartı ve aynadır. “Kaç kiloyum? Kaslarım oluştu mu? Nasıl görünüyorum?” Zihninize üşüşen tüm bu soruları bir kenara bırakıp kendinize şunu sorun: Nasıl hissediyorum? Aynada ve tartıda gördüklerinizden memnun kalmak için önce içinizdeki histen memnun kalmalı ve farkına varmalısınız. İçinizdeki his size gereken iç motivasyonu sağlayarak “devam et” diyecek ve zaten bu sayede bir rutin oluşturarak amacınıza da ulaşacaksınız.
Rutinlerinizi süreklilik haline getirin.
Yazmak, egzersiz yapmak, resim yapmak, fotoğraf çekmek, şarkı söylemek… Konu ne olursa olsun hayatınızın bir parçası haline getirin. En az bir ay boyunca gününüzün belli bir kısmını motive olmak istediğiniz alana ayırın. Pes etmeden, sabırla üzerine titreyin. Her neyin üzerinde çalışıyorsanız, bu bir ayın sonunda kaydettiğiniz aşamaya hayranlıkla bakacağınıza eminiz. Gelişmenizi gözlemledikçe de muazzam bir özgüvenle kamçılanacaksınız.
Zevk aldığınız şeyleri yapın.
En yakın arkadaşınız koşmayı seviyor diye siz de koşmak zorunda değilsiniz. İlham aldığınız sanatçıdan dolayı resim yapmanız şart değil. Kitap okumayı seviyorsunuz diye kitap yazmak da şart değil. Belki sizin pilates, yoga ya da tekvando yapmanız gerekiyordur. Veya resim değil de heykele yönelmelisinizdir. Kitabı bir kenara bırakın, bir blog sayfasına ne dersiniz?
Değinmek istediğimiz şu: Yaptığınız şey size artık keyif değil de toksik bir hırs ve stres veriyorsa doğru alana yoğunlaşmamış olabilirsiniz. Bu duygular zaten bir noktadan sonra sizde motivasyon eksikliğine yol açacaktır. Başaramadıkça da kendinize kızmanız olasıdır. Bunun yerine zaman kaybetmeyi bırakıp keşfetmeye başlayabilirsiniz. Yüzlerce seçenek arasından kendinize göre bir şey bulacağınız kesin.