Aileniz, sevgiliniz çok değerliler, bunu biliyoruz. Ancak en yakın arkadaşınızın yerini tutamadıklarının farkındasınızdır. Gerçek bir samimiyet barındıran arkadaşlıkta şeffafsınızdır, koruma kalkanlarınız yoktur, sırlar yoktur. Oysa aile ve sevgililer, bizi daha çok kendimizi gösterdiğimiz şekilde tanırlar.
Aradaki paylaşım bu denli değerli olunca, arkadaşlık kavramı daha da bir anlam kazanıyor. Peki arkadaşlık nasıl oluşuyor? Biriyle hangi aşamada “yakın arkadaş” olabiliyoruz? Bu içeriği hazırlamamıza ilham olan şey, Kansas Üniversitesi‘nde İletişim Araştırmaları Profesörü olan Jeffrey A. Hall‘un doçentlik döneminde yaptığı bir çalışmaya rastlamak oldu. Hall, uzun yıllar boyunca arkadaşlık kavramını araştırdı ve bu ikili ilişkilerin insan mutluluğu ve sağlığı için ne kadar hayati bir anlam taşıdığını fark etti. Hall verdiği bir demeçte şunları söylüyor: “Araştırma sonuçları, güvenebileceğiniz arkadaşlara sahip olmanın sosyal hayata destek sağlama, sağlıklı ve uzun bir ömür sürme, esenlik içinde yaşama adına önemli olduğunu gösterdi. Ama buna rağmen insanlar genellikle arkadaşlıklara değil, işlerine ve yakın ailelerine öncelik veriyor.”
Gelelim Jeffrey A. Hall’un Journal of Social and Personal Relationships‘de yayınlanan araştırmasının detaylarına ve sonuçlarına. Hall, biriyle tanıdık olma sürecinden arkadaşlık sürecine ne kadar zaman sonunda geçilebildiğini merak ederek çalışmasına başlıyor. İlk etapta bir yere yeni taşınan ve henüz sağlam komşuluklar edinmemiş 355 yetişkine bir anket yapıyor. Bu yeni tanıdıklarla ne kadar zaman geçirdiklerine, geçen bu saatlerde neler yaptıklarına ve zaman geçtikçe hissettikleri yakınlığın değişimine dair sorular cevaplıyor bu 355 yetişkin.
Çalışmanın bir ayağında ise hedef üniversiteye yeni başlayan gençler oluyor. Birbirini yeni tanımaya başlayan gençlere de benzer soruları soruluyor ve birkaç hafta boyunca olabilecek gelişmeler kaydediliyor. Sonuçlar ise oldukça şaşırtıcı!
Arkadaş edinmek ne kadar sürüyor?
Hall’un çalışmalarının sonucunda; insanların sıradan bir arkadaşlık kurması için tanıştıktan sonraki ilk birkaç hafta birlikte 40 ila 60 saat arası zaman geçirmeleri gerekiyor. Alelade bir arkadaşlıktan arkadaşlığa geçiş süresi ise birlikte yaklaşık 80-100 saat arası zaman geçirmeye bakıyor. Biriyle samimi bir şekilde en iyi arkadaş olmak içinse gereken süre 200 saat ve daha fazlası.
Hall şuna dikkat çekiyor: “Birlikte geçirilen saat, kurulan arkadaşlığın yakınlığını büyük ölçüde öngörüyor evet, ancak birlikte geçirilen bu zamanın işte veya okulda olmaması gerekiyor. Çünkü buralar, insanların bireysel tercihlerine göre etkileşimde bulunmadıkları yerler.” Yani bu sonuçlar, kendi özgür iradenizle bulunduğunuz veya severek içinde yer aldığınız alanlarda ve anlarda kurduğunuz arkadaşlıklar için geçerli diyebiliriz.
Peki insanları hangi aktiviteler birbirine yakınlaştırarak arkadaş haline getiriyor?
Anket sonuçları gösteriyor ki birlikte televizyon, dizi/ film seyreden veya video oyunları oynayan kişiler arasında bağ oluşuyor. İnsanlar sevdikleri şeyleri yaparken kendilerine eşlik edecek biri olmasından keyif alıyor ve bu ilişkiyi yakın arkadaşlığa dönüştürmek kolaylaşıyor.
Sohbet ederek geçirilen zamanın bireylerin daha da yakınlaşmalarına etkisi olmadığı, hatta güncel konularda yapılan kısa sohbetlerin yakınlaşma hızını düşürdüğü ise ilginç sonuçlar arasında.
Öte yandan özellikle son yıllarda yaygınlaşan yalnızlık hissi çoğu kişinin bir sırdaşı olmadığını gösteriyor. Birkaç sene önce Oxford Üniversitesi’nden bir psikolog tarafından yapılan bir araştırma insanların Facebook’ta ortalama 150 arkadaşları varken herhangi bir problemde sadece dört kişiye güvenebildikleri sonucunu ortaya çıkarıyor. Epey düşük bir oran, öyle değil mi?