Vücutlarımızdaki enerji merkezlerini simgeleyen yedi ana çakrayı daha önce pek çok defa duyduğunuza eminiz. Özellikle yoga, meditasyon, nefes egzersizi hatta bazen astroloji gibi spiritüel konuların yakınlarında bir yerlerde “çakra” kelimesini de görmeniz olasıdır.
Çakralardan ilk olarak, MÖ 1500-500 yılları arasına tarihlenen en eski Sanskritçe edebi belge ve Hinduizmin en eski kutsal yazıları olan Vedalar metninde bahsedildiği biliniyor. Yaşamlarımızın her alanına dokunan; fiziksel, ruhsal, psikolojik durumların yanı sıra duygularımıza da etki eden çakralar aslında tam anlamıyla aradığımız şifanın içimizde, bedenimizde olduğu inancı diyebiliriz.
Buna inanıp inanmamak elbette kişinin kendisine kalan bir durum. Sonuç itibariyle bilimsel bir dayanağı olmayan, tamamen hislere ve ruhsal tecrübelere dayanan bu spiritüel durumu kanıtlamak pek de mümkün görünmüyor. Yine de denemekten zarar gelmez, öyle değil mi?
Şimdi biraz da çakraların açık ya da kapalı olduğunu anlamanın yollarına değinelim. Her bir çakranızın kapalı olduğunu nasıl anlarsınız? İşte gözlemleyebileceğiniz ipuçları:
Kök çakra kapalıysa; kaygı bozuklukları ve korkular baş gösterebilir. Sıkça kabuslardan uyandığınız geceler yaşıyorsanız kök çakranızda blokaj olabilir. Kök çakra blokajı bedeninizde, hazımsızlık, mesane sorunları ve bağırsak problemleri olarak da kendini gösterebilir.
Sakral çakra kapalıysa; yaratıcılıkta körelme, duygusal, ani ve dengesiz çıkışlar, bağımlılığa yatkınlık, yaşama sevincinde azalma gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bedensel olarak sakral çakra blokajı belirtileri ise cinsel problemler, düşük libido, düzensiz regl ve hormonal sorunlar olabilir.
Solar pleksus çakrası kapalıysa; öz saygınızda ve özgüveninizde azalma, öfke kontrolü sorunları, sorumluluklardan kaçma ya da erteleme ve kararsızlık gibi durumlar öne çıkar. Böyle zamanlarda manipüle edilmeye ve yanlış yönlendirilmeye de açık olduğunuzu bilmeniz gerekir. Fiziksel olaraksa reflü gibi mide problemleri, gaz ve sindirim sorunları yaşayabilmeniz olası.
Kalp çakrası kapalıysa; ikili ilişkilerinizde sorunlar gözlemleyebilirsiniz. Özellikle de aşkta! Sürekli bir öfke, bastırılamayan kıskançlık, aldatılma korkusu ve bundan doğan paranoya, nefrete varabilecek sevgisizlik… İkili romantik ilişkilerinizde sorunlar yaşamaya başladıysanız kalp çakranızda blokaj olabilir. Göğüs kafesinizde ağrılar ve sıkıntı hissi yaşayabilirsiniz.
Boğaz çakrası kapalıysa; kendinizi ifade etmekte zorlanabilirsiniz. Kelimelerinizin yetersiz geldiği, sürekli olarak yanlış anlaşıldığınız ve sözlerinizin istemeden kalp kırdığı bir dönem yaşıyorsanız boğaz çakranızda blokaj olabilir. Haksızlığa uğradığınızda kendinizi tam anlamıyla savunamama durumu da buna bir örnek olarak gösterilebilir. Boğaz çakrası blokajının fiziksel yansımalarında ise boğaz ağrısı ve tiroid sorunları vardır.
Üçüncü göz çakrası kapalıysa; kendinizle kurduğunuz bağda zorluklar yaşayabilirsiniz. Kendinizi işe yaramaz hissedebilir, başladığınız işleri olumsuz sonuçlandırabilirsiniz. Ayrıca gelecek korkusu ve unutkanlık durumları da ortaya çıkabilir. Üçüncü göz çakrası blokajında baş ağrısı ve baş dönmesi şikayetleriniz olabilir.
Taç çakra kapalıysa; halsizlik, enerjisizlik, hiçbir şeye heves duymama gibi ruhsal haller yaşamanız olası. “Ben ne yapıyorum” düşüncesini sık sık hatırlıyor ve yolunuzu kaybetmiş hissediyorsanız taç çakranızda blokaj olabilir. Tüm bunlar sosyal yaşantınızı etkileyerek içinize kapanmanıza neden olabilir.