MODA

Popüler Bir Japon Yaşam Felsefesi: Wabi–Sabi

Neşe Pullu, umut vadeden genç yazarlarımızdan biri ÇEKO mezunu Sosyoloji yüksek lisans yaptı yazdığı kitap kısa bir süre sonra sizlerle buluşacak ama öncesinde biz onunla yeni normaller üzerine konuşurken, her gün bir yenisi çıkan ve tam birini benimsemişken diğeri gündeme oturan sağlıklı yaşam trendlerinden biri olan, Popüler bir Japon yaşam felsefesi: Wabi–Sabi hakkında faydalı bir sohbet yaptık.

Bu yaşam felsefesi sağlık, düşünce yapısı, güzellik alışkanlıkları ve hatta dekorasyon gibi konularda ilham kaynağınız olabilir.

Bu felsefeyle nasıl tanıştınız?

N.P : Hiç bitmesin diye dua ettiğim bir merak duygum var. Derinlemesine araştırmak, irdelemek, öğrenmek, sonra da öğrendiklerimi paylaşmak beni çok mutlu ediyor. Güncel kalmamı sağlıyor, bulduğum her fırsatta okuyorum, Uzak doğu yaşam felsefeleri de hep ilgimi çekmiştir.

neşe pullu

Wabi sabi nedir?

N.P : Geleneksel Japon estetiğinde wabi-sabi, geçiciliğin ve kusurluluğun kabulüne odaklanan bir dünya görüşüdür

Popüler kültürün dayattığı rekabetten, ayrıntıları görmeyi ve onlardaki güzelliği fark etmeyi engelleyen her türlü bağımlılıktan kurtulmak anlamına gelen Wabi-Sabi, savurganlığın, süsün, pahalı malzemelere, bedene düşkünlüğün yani geçici olana bağlanmanın ve manevi körlüğün net bir şekilde karşısında durmaktır. Özgürce düşünmeyi, hissetmeyi, küçük ayrıntıları fark etmeyi engelleyen her türlü kuraldan, daha da önemlisi başkalarıyla rekabet etmekten kurtulmak, kalbi, içinde doğayı, yaşanmışlığı, sevgiyi, mutluluğu hatta kederi ve hüznü barındıran derin duygulara açabilmek Wabi-Sabi’nin kapsamına giriyor. Wabi-Sabi’yi kişinin kendi hayatına katması için gereken şey, alışılmadık güzelliği anlamaya açık bir zihin, her şeyi doğal haliyle olduğu gibi kabul etmeyi arzulama ve mükemmelleştirmek yerine değer bilmeye, şükretmeye odaklanma yeteneğidir. Wabi-Sabi, Japon estetiğinde geçiş ve kusurun kabulü üzerine odaklanmış bir dünya görüşüdür. Budistlere özgü özgüven, ızdırap ve boşluk/anlamsızlık olmak üzere varoluşun üç işareti öğretisinden türetilmiş bir kavram olup bazen kusurlu, kalıcı ve eksik bir güzellik olarak tanımlanır. Kusurlu güzelliğin daha estetik olduğunu savunan ve gösterişsiz, daha basit bir yaşam tarzını benimseyen Wabi-Sabi 1500’lü yıllarda ortaya çıkmıştır.

neşe pullu

Antik Japon Krallığı’nın bugünleri öngörebildiğini pek sanmıyoruz ancak hepimizin sürekli çevrim içi olduğu, hayatını sosyal medya kanalları üzerinden yaşadığı ve takipçilerine kendini mükemmel olarak sunma zorunluluğu hissettiği zamanlardayız. Hayatlarımız sürekli başka hayatlarla karşılaştırılıyor ve bu özellikle akıl ve ruh sağlığımız açısından son derece riskli. Tam da bu noktada Wabi–Sabi’nin insanı rahatlatan prensiplerini benimsemek hayat kurtarıcı olabilir. Çünkü bu yaşam felsefesinde genellikle stresli, yoğun ve her alanda mükemmel olmaya çalıştığımız hayatlarımızın aksine mütevazılığı, kusurlarımızı kabul etmeyi ve sahip olduklarımızın kıymetini bilmeyi öğrenmek şart.

Bunlar hepimizin zorlandığı konular evet, ancak gözünüz korkmasın. Wabi–Sabi’yi hayatınıza katmak son derece basit. Tek yapmanız gereken, mütevazılığı benimsemek ve bu fikre açık olmak. Uygulamaya başlamak için öyle ciddi listeler hazırlamanız, kendinizi strese sokmanız da gerekmiyor. Sadelik ve basitlik, hepsi bu. Eğer bakış açınızı değiştirmeyi başarabilirseniz sahip olduğunuza inandığınız kusurlarınızın da sizin bir parçanız olduğunu kabullenmeniz ve onlarla yaşamayı  öğrenmeniz hiç de zor değil. Bunu başarabilmek, neredeyse özgür hissetmeye eşdeğer olurdu herhalde…