Her işin başı sağlık! Daha ötesi yok, değil mi? Hayır; var! Bir de dış görünüm var ki iyi hissetmenin önemli bir kısmı orada saklı. Estetik ameliyatın yaş ortalaması gittikçe düşüyor, henüz ergenlik çağını yaşayanlar dahi kendilerini güvendikleri doktorların eline teslim edebiliyor.
Estetik ameliyat ihtiyacı psikolojik nedenlerle doğuyor çoğu zaman. Öyle ki; son bir yıldır yüz nakline dahi cesaret edenlere rastlanıyor. Hal böyle olunca ufak tefek dokunuşların yanı sıra saatler süren ameliyatlar da normal karşılanmaya başladı. Bununla da kalmadı estetik ameliyat yaşı giderek küçüldü. Hatta ergenlik çağına kadar indi. Genç kızlar büyük bir gönül rahatlığıyla ameliyat masasına uzanıyor artık. Aralarında üç farklı operasyonu bir kerede geçirenler dahi var. Üstelik pişman olmadıklarını, şimdi olsa yine aynısını yapacaklarını söylüyorlar.
Peki, ergenlikte şekil değiştiren anatomik yapıya erken yaşta müdahale etmek ne kadar doğru? Çok önerilmese de, bu dönemdeki vücut gelişiminin ileri yaşlara dair ipuçları verdiği ve ameliyatların bu kriterlere dayanarak yapıldığı da bilinen bir gerçek. İşte bu nedenle aynadaki görüntüsünden memnun olmak ve giydiklerini üzerinde tıpkı hayal ettiği şekilde taşımak isteyenler, yaşları kaç olursa olsun bıçak altına yatmaktan çekinmiyorlar. Artık fizikleriyle barışık oldukları için hallerinden çok memnunlar. Göğüslerinin büyüklüğünden fiziksel olduğu kadar psikolojik açıdan da rahatsız olan bu iki genç kadının hikâyesi bu anlamda şaşırtıcı iki örnek.
CANA KIRELİ – İŞ KADINI – 27 YAŞINDA
‘Erken yaşta estetik ameliyat olduğumu biliyorum ama bu şımarıklık değildi.’
“Birçok kişiye göre göğüs küçültme ameliyatını çok erken yaşta oldum. Lise son sınıfa geçtiğim yaz mevsimiydi. 16 yaşındaydım. Şimdi düşününce, aradan epey zaman geçmiş olduğunu fark ettim aslında. Ortaokul çağlarımda biraz fazla kiloluydum. Son sınıfa geçtiğim yıl bu halimden rahatsız oldum ve diyet yaptım. O kadar hızlı kilo kaybettim ki, yeni halime kendim dahi zor alıştım. Ancak göğüslerim yenilenen cüsseme göre çok büyük kalmıştı. Gerçi fiziksel olarak bir sıkıntım yoktu ama psikolojim berbat olmuştu. İstediğim kiloya inmiş olmama rağmen kendimi bir çift göğüsten ibaret görmeye başlamıştım. 16 yaşında olup da istediğini giyemeyen zavallı bir genç kızın yerine koyun kendinizi. Siz de benim hissettiklerimi hissederdiniz büyük olasılıkla.
Sonunda cesaretimi topladım ve ameliyat olmaya karar verdim. Narkoz alıp bıçak altına yatacak olmak beni korkutmuyordu çünkü bu halime canım çok sıkılıyordu. Hatta ameliyattan sonra annemin orta yaşlı arkadaşları korkup korkmadığımı sorduklarında; ‘Niye korkayım ki?’ diye cevap verdiğimi dahi hatırlıyorum.
Ameliyattan sonraki bir, iki ay biraz sıkıntılıydı tabii ve korkunç görünümlü bir sutyenle dolaşmak zorunda kaldım ama hissettiğim rahatlık ve huzuru da hiçbir şeye değişmem. Ameliyat kolay bir karar değil. Zaten vücudumda değiştirmek istediğim başka bir yerde yok. Ama ilerde gerek olur mu şimdiden bilemem tabii. Eğer olursa yeni bir estetik müdahale yaptırmaktan çekinmem. Özellikle de doğumdan sonra göğüslerimde meydana gelebilecek değişiklikler için mutlaka…
Evet, çok erken yaşta bu işe kalkıştığımı kabul ediyorum ama inanın bu şımarıklık değildi. Çünkü doktorum bana ileride hamile kalırsam, doğumdan sonra göğüslerimin daha da büyük olabileceğini söylemişti. Benim gibi olan kadınlarda en sık görülen problemlerin başında sırt ağrısı ve kamburluk geliyor. Ben yıllarca bale yaptığım ve yüzdüğüm için bunları yaşamadım. Tabii ille de sağlık açısından problem yaşamaya gerek yok estetik ameliyat olmak için. Ben görüntümden memnun değildim, o kadar. Bu nedenle hiç pişman değilim. Şimdi olsa yine aynı şeyi yaparım.”
İZEL AYKUT – ÖĞRENCİ – 20 YAŞINDA
‘Aynı anda üç operasyon geçirdim.’
“Dış görüntüme çok önem veririm. İyi giyinmeye bayılırım. Gelgelelim ameliyat olana kadar çok mutsuzdum. Sebebi göğüslerimdi. Yaşıtım olan kız arkdaşlarımdan biraz daha iri olmamın yanı sıra korkunç büyük ve orantısız göğüslerim vardı. Kendime göre ne sutyen bulabiliyordum ne gömlek ne de tişört… Dekoltemi nasıl ayarlayacağımı bilemiyordum. Üstüne üstlük bir de sırt ağrısı yapıyordu. Bu nedenle geçen yıl ameliyat olmaya ve göğüslerimi iki beden küçülttürmeye karar verdim. Pek korktuğumu söyleyemem çünkü doktoruma çok güveniyordum. Bir de olsam mı olmasam mı diye uzun uzadıya düşünmedim. Fazla kafa yorsam korkabilirdim belki. Sadece bununla kalsa iyi… Yüzümde de memnun olmadığım yerler vardı. Aynanın karşısına geçip burnum ve dudaklarım hayal ettiğim gibi olsa neye benzeyeceğimi anlamaya çalışıyordum. Çünkü burnumun yüz yapıma göre uzun, dudaklarımın ince olduğunu düşünüyordum. Hazır göğüslerim için ameliyata girmişken hepsi bir arada olsun deyip aynı anda burun estetiği ve doku enjeksiyonu da yaptırdım. Şu anda dudaklarıma eklenen dokunun sadece yüzde 40’ı kaldı ama burnumdan çok memnunum. Hepsine de değdiğini düşünüyorum doğrusu. Tabii bunda doğru doktor seçimimin de katkısı var. Ameliyatım yedi saat sürmüş olmasına rağmen on gün sonra dışarı çıkabilecek duruma gelmiştim. Ne ağrım kalmıştı ne de morluklarım. o zamandan beri görüntümden rahatsızlık duymadan dışarı çıkabiliyor olmak bana kendimi harika hissettiriyor. Göğüslerim fiziksel olarak rahatsız ediyordu, burnumun uzunluğundan ise psikolojik olarak rahat değildim. Profilden fotoğraf çektirmek istemiyordum çünkü dudaklarım da ince olduğundan orantısız bir görüntü çıkıyordu ortaya. Estetik açıdan beni rahatsız eden başka yerlerim olsa onları da iç rahatlığıyla düzelttiririm. Şimdiki halimden son derece memnunum. Aynalarla aram düzeldi, giydiklerimi istediğim şekilde taşıyabiliyorum. Önemli olan da bu bence.”