Röportaj

45 SORUDA BARIŞ KILIÇ

11. Kadınların dilinden anlar mısınız? (Kayıt cihazını öperek cevap veriyor) Anlarım, bak bu konuda mütevazı olamayacağım. Kadınların dilinden hakikaten anlarım. Anladım da. İlk günden beri çok tecrübeliydim bu konuda. 12. Hayatta en çok nelere tutkunsunuz? Ben hayatın iyi taraflarına, mutluluğa, mutlu olmaya tutkulu bir adamım. Mutsuzluk ve depresif olmak çok üzüyor beni. Sıklıkla bu ruh haline geçiş yapabiliyorum ama öyle olmak da istemiyorum. Depresif olmak çok korkutuyor beni. Biriyle kavga ediyorsam, o kavga halini sürdürmek benim için bir eziyet. Ve evet, çok kavga ediyorum. Sonrasında da çok üzülüyorum. Hatalıyım ya da hatasızım bunun çok da önemi yok. Eğer bir şekilde hayatımda olacaksa o insan kısa zaman içinde barışmalıyım. 13. Duygusallığı işin içine katmadan yaşamak mümkün müdür? Mümkün değil. O, yalan dünya… 14. İnsanların hakkınızda yanlış bildiğini düşündüğünüz herhangi bir şey var mı? Hayır, yok. Kimse tarafından yanlış anlaşılacak bir durumun içinde asla olmadım, olmam da. Ancak önyargılı yaklaştığım konular oldu. Bunun son derece zararlı olduğunu geç öğrendim. Birtakım konularda çok statik ve sabit düşüncelerim vardı. Oysa her şeyi denemekte, açık olmakta fayda var. baris-kilic-02 15. Evinizdekiler dışında kimsenin bilmediği bir alışkanlığınızı itiraf etmenizi istesek… İtiraf edebileceğim bir şey yok. Ben halk çocuğuyum, dümdüz bir adamım. Sokak çocuğuyum. İnsanlar beni belki başka yerlere koyuyor; çok acayip bir hayatım olduğunu, her gün istediğimi yaptığımı zannediyor olabilirler. Oysa ben hayatım boyunca sokak çocuğu olmayı tercih etmiş biriyim. Çünkü hayatı sokakta öğrendim. Dışarıdaki her şeyden haberdarım, hiçbir şeye uzak değilim. Sokaktaki dilencinin de ne hissettiğini çok iyi biliyorum. Her ortamı biliyorum. Bilmediğim, hissetmediğim bir duygu yok çünkü kendi hayatım da öyleydi. Doğumumdan bu yaşa kadar çok büyük travmalar geçirdim. Bu saatten sonra karşılaşabileceğim hiçbir şey sürpriz değil benim için. 16. Eşinizle üniversite yıllarında tanıştığınızı öğrendim. Onu ilk gördüğünüzde sizi en etkileyen yanı ne olmuştu merak ediyorum. Bu vücudun bir şeyler salgılaması ile ilgili. O anda hissedilenleri kelimeye dökmek zor. Yıllardır aradığınız bir şeyi bulmuş gibi hissediyorsunuz. O an, eksik olan bir parçanın tamamlanması gibi bir hissiyat olur içinizde. İlk tanıştığımda onunla evleneceğimi düşünmüştüm. Çok enteresan bir duygu; bunu hissettiğiniz zaman evleniyorsunuz zaten. Bence bir erkek asla evlenmeyi düşünmüyor, kadın ona düşündürtüyor. Yoksa erkeğe kalsa hayatta evlenmez. 17. Bugüne dek aşk adına yaptığınız en unutulmaz şey neydi? Sürprizlerden hiç hoşlanmam dolayısıyla da sürpriz yapmıyorum. Ne hissediyorsam o an yaşıyorum. Yanımdaysa, yanında olduğumu hissettiriyorum, yanımda değilse de uzakta olduğumu hissediyor zaten. Bir, iki çiçek almışlığım var ama… 18. İki yıl ayrı kaldıktan sonra evlenme kararı aldınız. Gözden uzak olan gönülden de ırak olur sözüne meydan okurcasına alınan bu kararı verebilmek için ilişkide nasıl temellere sahip olmak gerekiyor? İnsanoğlu alıştığından çok zor kopuyor. O ayrılık döneminde de başka birine alışamıyorsanız kürkçü dükkânı misali geri dönüyorsunuz. Bunu ilişkileri aşağılar gibi söylemiyorum. Sadece aklınız başınıza geliyor… Yıprandıktan sonra, birbirini üzdükten sonra karşılıklı farklı duygular doğuyor. Ayrılıklar da aşka dâhildir. Ayrıldıktan sonra o insanı düşünüyorsunuz, tartıyorsunuz. Değeri neymiş o kişi gittikten sonra anlıyorsunuz. Zaman zaman kötü şeyler de yaşanabiliyor. Biz de tertemiz bir adam olmadık yani ama aradan zaman geçtikten sonra sizin o kötü anlarınızı ve çekilmez hallerinizi göğüslüyormuş diye düşünmeye başlıyorsunuz. O zaman duygularınız sizi ya tekrar birleşmeye götürüyor ya da her şey için çok geç oluyor. 19. Sevmek mi yoksa sevilmek mi? Sevilmeyi seçerim. İnsan bencildir o anlamda, eğri oturup doğru konuşalım. Herkes sevilmek ister. Sevilmeyen bir insan zaten sevmenin ne olduğunu nasıl bilecek ki? 20. Bir röportajınızda; “Bir kadınla 24 saat geçirdikten sonra yalnız kalmak istiyorum” demiştiniz. Artık evli bir erkek olarak yalnız kalmak istediğinizde, nereye gidiyorsunuz? İstediğim zaman yalnız kalıyorum. Ben yalnız kalmamak için evlenmedim zaten. Hayatım evlilikten önce neyse şimdi de öyle. Yalnız kalmak mutlaka başka bir kadına yöneleceksiniz anlamına gelmez. Bu bakış açısı çok saçma, ucuz ve yanlış. Şu anda da yalnızım, eşimden uzağım; ben çalışıyorum, o tatilde ama bu durumdan ikimiz de keyif alıyoruz. Yıllar sonra mesaj yazmayı özlediğimi fark ettim.